25 Aralık 2014 Perşembe

"Sorumluluğunu Yerine Getiren Çocuklar Yetiştirelim"

"Sorumluluğunu yerine getiren çocuk" kendiliğinden bizimle buluşmuyor ne yazık ki:) Ebeveynlerin çocukluğundan itibaren yapması gereken görevleri ondan beklemesi ile mümkün oluyor.

Çocuğunuza tuvalet eğitimi kazandırmanız gibi, oyuncaklarını toplaması gerektiğini, yatağını toplaması gerektiğini, kendisinin giyinmesi gerektiğini de  yaşına göre öğretmelisiniz.

Elbette onlar çok kıymetli, her işlerini siz yapın onlar keyif sürsün istiyorsunuz ki bu çok normal:) Fakat hayat böyle sürmüyor. Siz zamanla yaş alıyor ve hem fiziksel hem zihinsel olarak güç kaybediyorsunuz. Bu süreçte peşinde durmaksızın koşturduğunuz çocuğunuz büyüdüğünde hala onun sorumluluklarını yerine getirmek için biçare yoruluyorsunuz.

Okula başladığında kendisi uyanmalı, üstünü giymeli, çantasını hazırlamalı ki okulda da dersine zamanında girip çıksın, defterini kalemini taşısın, eşyalarını toparlayıp eve zamanında dönsün. Evde kendi dağınıklığını toplamak onun görevi olsun, size mutfakta veya evle ilgili yapabileceği işlerde yardım etsin ki kendi ödevlerini yapabilsin. Siz de "bıktım dağınıklığından her yer her yerde yine! Oğlum aç bir sayfa kitaap oku ! Kızım yeter artık kapat şu telefonu daha bak banyo yapıp yatacaksın! Annem bak çok yoruldum hem senin ödevin yok mu niye hala top oynuyorsun?..."demekten, hem onları hem kendinizi üzmekten kurtulursunuz:)

Çocuklarımızı ömür boyu çok severiz:) Fakat ömür boyu kucağımızda taşıyamayız, kendi ayakları üzerinde durmayı onlara öğretmeliyiz. Onların kimseye muhtaç olmaması için, başarılı ve mutlu çocuklar olmaları için yaşlarının gerektirdiği sorumlulukları almalarına izin verin, lütfen:)

21 Aralık 2014 Pazar

Zamanı Etkili Kullanmak

Zaman, herkesin eşit olarak sahip olduğu yegane olgu. Hepimiz için 24saat var. Bunu verimli kullanan insanlardan olmak ise yine bizim elimizde.
Zaman, herkesin eşit miktarda sahip olduğu bir olgu. Her birimizin değerlendirebileceği 24 saati var. Bunu etkili kullanmak ya da boşa harcamak bizim insiyatifimizde.
Sınava hazırlanan öğrenciler için ise ekstra kıymetli "zaman". 24 saati 25 yapmak elimizde değil ama verimli kullanarak günlük hedeflerimizi gerçekleştirmek mümkün. Öncelikle günlük, haftalık, aylık hedeflerimizi belirleyelim ve programımızı buna göre oluşturalım. Sonrasında bizim zamanımızı çalan durumları düşünüp sıralayalım, onları çıkarıp kazandığımız dakikaları da hedeflerimiz için kullanalım;)

Zamanınızın Ne Kadarını Boşa Harcıyorsunuz?
Öncelikle sizi engelleyen işleri düşünüp bulmalı ve bunları yapmaktan vazgeçmelisiniz. Böylece fazladan zamana sahip olabilirsiniz;)

  • TV, bilgisayar,tablet ne kadar zamanınızı alıyor?
  • Telefonun(whatsapp,instagram vb.)her gün kaç saatinizi alıyor?
  • Yataktan uyandıktan sonra ne kadar oyalanıyorsunuz?
  • Okuldan çıktıktan sonra ayaküstü arkadaş sohbetleriniz ne kadar uzuyor?
  • Dersanede ders çalışmak harici bulunduğunuz zaman ne kadar?
  • Arkadaşlarınızın doğum günlerine, yılbaşına, alışverişe vs. harcadığınız zaman ne kadar?
  • Ders çalışmaya başlamadan önce ne çalışsam, nasıl çalışsam diye ne kadar düşünüyorsunuz?
  • Çalışacağınız masayı toparlamanız, çalışacağınız kitap defterleri çıkarmanız kaç dakikanı 
  • zı alıyor?
  • ....
Her fazladan kaybettiğiniz dakikayı kazanırsanız sizin için birden ders çalışabilecek kocaman bir zaman dilimi çıkar. Çünkü kaybettiğiniz 10dak bile olsa bunu her gün yaptığınız için haftada 1saat 10dakika kazanırsınız bu da sizin bir konu daha çalışmanız veya 60 soru daha çözmeniz demektir. Ki doğru hesaplarsanız 10dakikadan çok fazla zaman kaybettiğinizi görürsünüz.
Sizi engelleyen durumları tespit ettikten sonra küçük müdahalelerle bu dakikaları kazanç hananenize ekleyebilirsiniz yeniden;)

Zamanınızı  Etkili Kullanmak İçin;) 

  1. Telefonunuzdan instagram, whatsapp , oyun gibi sizi engelleyen uygulamaları kaldırın. 
  2. Telefonunuzu ders çalışırken kapalı tutun veya sessize alıp çalıştığınız odanın dışına koyun. Sadece dinlenme zamanınızda gidip bakın. 
  3. Telefonunuzu ders çalışmayı tamamlayıp yattıktan sonra elinize almayın, yatağa uzanın ve hemen uyuyun. Uykunuzu ne kadar iyi alırsanız zihninizi o kadar verimli kullanırsınız.
  4. Sabah uyanır uyanmaz yataktan kalkın. Oyalanmadan giyinip kahvaltınızı yapın.
  5. Okula gitmeden zamanınız varsa planınıza göre ders çalışın. Sabah saatleri zihnin öğrenmeye açık olduğu saatlerdir bunu değerlendirin.
  6. Okulda arkadaşlarınızla tenefüste vakit geçirin. Öğle aranız varsa yemeğinizi beraber yiyin. Bunun dışında okulda zaman kaybetmeyin ve doğruca eve gelin.
  7. Eve geldiğinizde kendinizi yorgun hissediyor olabilirsiniz. 1saat uyuyun ve dinlenin. Bu uykuyu zaman kaybı görmeyin, öğleden sonraki vakti daha verimli değerlendirmenizi sağlayacaktır. 
  8. Yemeğinizi yedikten sonra derse başlayın. Dersleri 40'ar dakika veya 1'er saatlik periyotlarla çalışın. 10-15dak mola verdiğinizde gözlerinizi kapatarak dinlenebilir veya fiziksel hareketler yapabilirsiniz. Elinizi yüzünüzü yıkamak, evin içinde gezinmek ve fiziksel ihtiyaçlarınızı gidermek gibi aktiviteler zihninizin farklı bölgelerini çalıştıracağından yorgunluğunuzu hafiftletir.
  9. Sayısal bir dersin ardından sözel ders çalışmak zihninizi yormayı engeller. Konsantrasyonunuzu yüksek tutmanızı sağlar.
  10. Okulda, dersanede amacınız ders çalışmak. Bunun harici etütlerden sonra arkadaşlarla sohbet, öğretmenlerle sohbet veya kantinde takılmak gibi durumlar için bulunmayın. 
  11. Günlük, haftalık, aylık planınız ve hedefleriniz olmalı. Bunları gerçekleştirdikçe kendinizi mutlu ve motive olmuş hissedeceksiniz. Bu da sonraki hedefleri gerçekleştirmek için size güç ve azim verecek. Ayrıca her gün ne çalışsam diye düşünerek harcadığınız zamanlar sizin olacak.
  12. Yorgun olduğunuz zamanlarda odanızı, masanızı, çantanızı düzenleyin. Ölü zaman diliminde ertesi gün giyeceklerinizi, çantanızda taşımanız gerekenleri hazırlayın. Duşunuzu vs. bu zaman diliminde alın.
Başarılı insanlara baktığınızda az uyuyan, zamanını etkili kullanan bireyler olduğunu görürsünüz. Bu sadece sınava hazırlık süresince değil devamında da sizi başarı yolunda tutacaktır. Elbette sınavdan sonra rahatlayacaksınız ama o zaman dilimine göre de bir programlama yaparak varolan günlük hedeflerinizi gerçekleştirebilirsiniz. Yoksa sürekli zamanım yok diye sızlanan yetişkinlerden olursunuz.
Zaman geri döndürülemeyen bir hazine, hem de hepimizin sahip olduğu bir hazine:)
 Kıymetini bilin ve iyi değerlendirin:) 

12 Aralık 2014 Cuma

Zorlandığınız Dersleri Nasıl Çalışmalısınız?

Her dersi aynı şekilde ve hızda öğrenemeyebiliriz. Sayısalı daha kolay kavrayan öğrenciler olduğu gibi sözeli çok hızlı algılayan ve unutmayan öğrenciler de vardır. Peki bize daha zor gelen dersleri nasıl çalışmalıyız?

  • En verimli ders saatini seçin. ( Gece daha iyi anlıyorsanız gece, sabah çok daha iyi anlıyorsanız sabah..)
  • Mutlaka ders çalışma ortamınızda ders çalışın!
  • Fiziksel olarak tüm ihtiyaçlarınızı gidermiş olun..
  • Bilgiler önce kısa süreli belleğe daha sonra yapılan alıştırmalarla uzun süreli belleğe aktarılır. Sizin konuları unutmamanız uzun süreli belleğe aktarmanızla mümkün olur. Bu yüzden konuyu çalıştıktan sonra mutlaka soru çözmelisiniz ve ertesi gün yine tekrar amaçlı soru çözmelisiniz;)
  • Çok zorlandığınız dersi akşam yatmadan önce çalışın. Konuyu yazarak çalışıp, soru çözdükten sonra herhangi bir şeyle uğraşmadan(telefon dahil) hemen uyuyun. Sabah erken kalkıp yazdıklarınızı tekrar edin ve soru çözün. Bu uygulamayı 21gün boyunca her gün yapın. Zorlandığınız dersin artık sizin için problem olmadığını farkedeceksiniz:)
  • Yapılan bir araştırmaya göre öğrenciler;
    Okuduklarının 10% unu;
    İşittiklerinin 26% sını;
    Gördüklerinin 30% unu;
    Görüp işittiklerinin %50 sini;
    Söylediklerinin 70% ini;
    Yaptıkları şey konusunda söylediklerinin 90% ını akıllarında tutuyor :)

    Demek ki iyi öğrenmek ve hatırlayabilmek için bol bol uygulama yapmalısınız. Okuyun, yazın, izleyin ve uygulayın;) 

9 Aralık 2014 Salı

İstanbul'da Üniversite Okumak:)

Her birinizin hayalleri bambaşka ama büyük bir şehirde üniversite okumak çoğu öğrencinin isteğidir:)Bununla ilgili sorular da alıyorum sık sık:) Tercih sürecinde yazmayı planladığım bir yazıydı fakat belki biraz üniversiteden bahsetmek sizi heyecanlandırır ve motive eder diye düşünerek öne aldım tarihi:)
İstanbul'da üniversite okumuş bir öğretmen olarak önce kendi şehrimle ilgili olumlu ve olumsuz tarafları paylaşmak istedim;)
Neden İstanbul'da Okumalısınız?
Şüphesiz en kaliteli üniversitelerin yer aldığı bir şehir İstanbul. Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, Marmara Üniversitesi, Koç Üniversitesi, Sabancı Üniversitesi.. Devlet, vakıf veya özel üniversite açısından bol seçenek sunuyor size. Aldığınız puana göre yerleşebileceğiniz farklı üniversiteler mevcut. Çok güzel kampüslerde Türkiye'nin dört bir yanından sizin gibi heyecanla gelmiş yepyeni insanlarla tanışabileceğiniz bir ortam.

Eğitim, kültür-sanat, iş olanakları açısından en cazip şehirlerden birisi İstanbul. Kampüs ortamınız haricinde tiyatro, sinema, çeşitli festivaller vb birçok etkinliğe yaz kış ulaşabilirsiniz. Tarihi, boğazı, güzel sokakları, eğlenceli mekanlarıyla öğrenciliğinizi daha da keyifli hale getirebilirsiniz:) Bunun yanı sıra kendi alanınızla  okulunuzu bitirmeden tanışma olanağına sahipsiniz.Staj yapabilir, okurken çalışabilir ve iş alanında henüz okul bitmeden deneyim sahibi olmaya başlayabilirsiniz.

Hayatla mücadele etmeyi de öğretir İstanbul. Kalabalıklığı, her çeşit insanla ve ortamla karşılaşma durumusu size farklı hayat tecrübeleri katacaktır. En basitinden insanlığınızı kaybetmeden metrobüse binebiliyorsanız kesinlikle çok güzel bir insansınız demektir:) Birkaç damla yağmurda trafik olan bir şehirde sabretmeyi öğrenirsiniz:) En ucuz yemek nerede ararken farklı(!) tatlarla buluşur damağınız ve mideniz bu süreçte dayanıklı olmayı öğrenebilir:) Paranız yetmiyor mu? İstanbul'da sürekli olan fuarlarda görev alır harçlığınıza katkıda bulunur bu süreçte de farklı bir çevreye dahil olursunuz:)

Her yerde karşılaşabileceğiniz barınma sorunu burada çok problem değil aslında. Devlet, vakıf, özel yurt seçenekleri mevcut. Hemen eve çıkmayı tavsiye etmem hem tehlikeli hem masraflıdır. Fakat ilerleyen zamanlarda anlaştığınız insanlarla eve çıktığınızda bulunduğunuz semte göre ev de tutabilirsiniz;)

Peki İstanbul'da Öğrenci Olmanın Zorlukları Neler?
Öncelikle kesinlikle paraya ihtiyacınız olacak. İstanbul pahalı bir şehir. Ulaşım indirimli 70tl aylık akbil ücreti sizi idare edebilir 1ay:) Fakat yemek, içmek , barınmak bunlar sizin standartlarınıza göre değişir. Eğer ucuz bir hayat istiyorsanız buna göre semtlerde oturup yeme içmenizi de mümkün olduğunca kampüste halletmelisiniz. Okulda çıkan yemek , yurtta verilen kahvaltı ve akşam yemeği ile paranızı daha idareli kullanabilirsiniz.

Okula yakın semtler pahalı olabilir bu durumda okula daha uzak yerlerde oturabilirsiniz. Her gün İstanbul trafiğine katlanmanız gerekebilir;)

İstanbul her an yaşayan bir şehir. Siz buna ayak uydurmaya çalışıp fazla sosyalleşirseniz bu aynı zamanda maddi zorluklar getirecektir. Bunun için siz siz olun kendinizi standartlarınızın dışına çıkmaktan koruyun:)

Farklı insanlarla karşılaşıp farklı ortamlara gireceksiniz. Ortama dahil olma adına karakterinizden, hayata bakışınızdan taviz vermemelisiniz bu kendinize yabancılaşmanıza neden olur. Herkes değişir, değişmelidir de. Bu değişimi olumsuz yönde destekleyecek ortamlarla da karşılaşabilirsiniz.

Kalabalık şehrin sorunu da insan sayısı kadar fazla oluyor ne yazık ki.. Küçük yerde yaşayan insanlar için fazla büyük, karışık gelebilir. Alışmakta güçlük çekebilir ve bırakın sosyalleşmeyi daha da içe kapanabilirsiniz.


Tüm bunlar sadece İstanbul ile ilgili değil ya da herhangi bir şehirle.. Tüm bunlar sizinle ilgili, kendinizi tanımalısınız. Nasıl bir okul istiyorsunuz? Nasıl bir üniversite ortamı istiyorsunuz? Nasıl bir insansınız, dışa dönük mü içe dönük mü? Hobileriniz, sosyal hayatınız nasıl? Yapmak istediğiniz meslek için uygun bir şehir mi? vb tüm soruları samimi bir şekilde yanıtlarsanız ve güzel kalbinizin sesine mantığınızı da dahil ederseniz size uygun tercihi yapabilirsiniz:)
Siz puanınızı alın, geriye Türkiye'nin güzel şehirlerinden güzel üniversiteleri seçmek kalsın:)


8 Aralık 2014 Pazartesi

1.TEOG SONRASI NELER YAPMALIYIZ

Kasım ayı TEOG bitti. Bazı öğrencilerin  sınavı çok güzel geçerken bazı öğrenciler bu sınavdan mutsuz ayrıldı. İstediğinizi yapamadınız. Hala bu sınavın etkisinde kalıp ders çalışamayanlar var. Tekrar Kasım olmayacak, bu yüzden geçmiş sınavla ilgili "Keşke çalışsaydım.. Of çok dikkatsizdim keşke soru kökünü doğrı okusaydım! Nasıl olurda yetiştiremem kodlamayı:(( .." tarzı olumsuz ve sizi bir adım öteye taşımayacak cümleler kurmaktan vazgeçin. Bu sınav sizin için gerçek bir denemeydi ve geçti. Yapmanız gerekenler;

  • Kasım sınavında hatalarınız en çok hangi dersten veya derslerden?
  • Yaptığınız hataların nedenleri neler?(düzensiz çalışmak, çalışmamak, soru çözmemek, dikkatsizlik,stres vb.)
  • Konu eksikleriniz var mı? 
  • Fiziksel ve psikolojik olarak sınava hazır mısınız?
  • Sınava şu an çalışmaya başlasaydınız ne yapardınız ne yapmazdınız?
Soruları samimi bir şekilde cevaplayın. Size düşen geride kalan Kasım sınavından ders çıkarmak, önümüzdeki Nisan sınavı için yukarıdaki sorulara vereceğiniz yanıtlar önemli. 2.TEOG için yapmanız gerekenler;

  • Eksik olduğunuz dersleri ve konuları saptadıktan sonra varolan ders programınızı güncelleyin. Örneğin; Fen Bilgisi ve Matematik en çok yanlış yaptığınız derslerse bu konulardaki eksik konuları da programınıza dahil edin. Daha fazla saat çalışma hakkınız varsa bu şekilde ekleyin, yer yoksa en iyi olduğunuz dersin saatlerini biraz azaltın. En verimli saatlerinize mutlaka en zor anladığınız dersi yazın.
  • Eski konuları tekrar tekrar uzun uzun çalışmak yerine kısa tekrarlar ve bol soru çözümü yapın. 
  • Her gün mutlaka ders çalışın. Az çalışmak hiç çalışmamaktan iyidir unutmayın;)
  • Özel ders, dersane, okul, kolej nereye gidiyorsanız dersleri çok daha dikkatli dinleyin, geçmiş hatalarınızı tekrarlamayın. Anlamadığınız dersi bırakmayın , nasıl anlarım diye düşünün ve öğretmenlerinizden yardım alın.
  • Basitten zora giden kaynaklar alın, zor kaynaktan başlayıp moralinizi bozmayın. Kolay ile de sınırlamayın kendinizi. 
  • Yanlış yaptığınız soruların çözümlerini öğrenin. 
  • Kasım TEOG sınavının tüm çözümlerini öğrenin.
  • Sınav öncesi bol bol deneme çözün. Geçen yılki Nisan TEOGunu ve bu yılkı dahil Kasım TEOGlarını sınava girmeden mutlaka çözün ve yapamadıklarınızın çözümlerini öğrenin.
  • Okul kitaplarınızın çözümlü örneklerini, alıştırmalarını ve ünite değerlendirmelerini çözüp yapamadıklarınızı öğretmenlerinize sorun.
Hiçbir şey için geç değil. Hedefinize ulaşmak için dersleri dikkatli dinleyip bol soru çözün mutlaka olduğunuz yerden daha üstte kapatacaksınız bu yılı ve liseye hazırlanmış olacaksınız. Kendinize inanın ve düzenli çalışın. Bu şekilde daha motive olacak ve algılarınızı da daha açık tuttuğunuz için çok daha verimli çalışacaksınız. Hepinize başarılar diliyorum:)