29 Eylül 2015 Salı

YGS ve Okul Dersleri

Sevgili 12. sınıf öğrencilerim ;)

  • YGS/LYS temposuna bir de okulu dahil ediyorsunuz. Doğru bir yönetimle başarılı bir okul dönemi ve sınav süreci geçirebilirsiniz. 
  • Okul dersleri demek aynı zamanda LYS konuları demek! Okul başarısı demek aynı zamanda yerleştirme puanına katkı demek! Bu yüzden okul bir kenara atamayacağınız bir konumda;)
  • Devamsızlığınızı kesinlikle keyfi kullanmamalısınız çünkü YGS/LYS öncesi bu günlere çok ihtiyacınız olacak;)
  •  Okula belirli bir zamanınız gidecek bu yüzden bu zamanı doğru yönetmeli ve bunu lehinize çevirmelisiniz. Dersi derste dinlemeli ve öğrenmelisiniz. Böylece LYS'nin 12. sınıf konularını okulda dinleyip üzerine evde test çözerek halletmiş olacaksınız. Matematik dersinin konu dağılımına baktığınızda çok ciddi bir soru sayısının bu konulardan çıktığını görürsünüz. Ayrıca bu derslere çalışmak sınava çalışmak olduğu için başarı puanınıza da katkı sağlacaksınız;)
  • Okulda boş dersiniz olabilir. Trafik vb gibi işlenmeyen ve sizin test çözmenize izin verilen dersler için yanınızda kitap götürün. Götüreceğiniz tek bir dersin kitabı olsun ve bu kitabı seçerken okulda, gürültülü bir ortamda çalışabilceğiniz bir dersten seçin. Programınızın bir kısmını uzun vadede bu şekilde halletmiş olursunuz:) 
  • Okul ve YGS/LYS çalışmayı birlikte götürürseniz bu sizin sınav haftaları YGSden kopmanızı engeller. Düzenli bir çalışma gösterdiğiniz için sınav zamanı günlük programınıza da normal bir şekilde devam edebileceksiniz. Sınav haftası YGS çalışamamak da çok ciddi bir motivasyon kaybına neden olup sizi psikolojik olarak da etkileyecektir. 
  • Okulda yapılan denemeleri önemseyin, katılın ve ciddiyetle çözün. Bu denemeler size ilçenizdeki, okuldaki, sınıftaki yerlerinizi gösterecek ve bir fikir verecektir.
Zor, yoğun, yorucu bir yıl geçiriyorsunuz. Karşılığı da emin olun tüm bunlara değecek büyüklükte olacak! Başarı masanın başına oturup ders çalışmaktan geçiyor, yapabilirsiniz öyle değil mi?

8. Sınıflar TEOG'a Nasıl Çalışmalı?

 Teog öğrencilerim sevgili 8. sınıflar;
  • Tatil bitti ve geç saatlere kadar yatakta olma süreci de sona erdi. Uykunuzunu iyi almak için yatağa en geç 11de girin:) Sabah uyandığınızda güzel , besleyici bir kahvaltı yapın! Bu öğünü sakın atlamayın çünkü fiziksel olarak güçlü olmanız için zihninizin iyi çalışması için doğru beslenmeye ihtiyacınız var;) Konsantrasyon probleminden anlama sorununa kadar birçok eksikliğiniz doğru beslenememekle yakından ilişkili!
  • Yazın çalıştıysanız okul sizin için bitirdiğiniz konuları tekrar edeceğiniz, eksik öğrenmelerinizi tamamlayacağınız çok kutsal bir mekan:) Bu yüzden okulda dersleri iyi dinlemeli, not tutmalısınız. Anlamadığınız yerleri, çözemediğiniz soruları lütfen çekinmeden sorun! Hiçbir öğretmen anlayamayan öğrenciyi hor görmez, hem birçok arkadaşınız o soruyu sormaya çekindiğinden anlayamamış olabilir siz cesur olun ve herkese yardımcı olun;)
  • Eve geldiğinizde dinlenin, yemeğinizi yiyin. Okul yorgunluğunuzu üzerinizden atmak için uzanıp 40dak kadar uyuyabilirsiniz. Böylece devam edeceğiniz çalışma saatleri için enerji toplamış olursunuz. 
  • Dinlenme sürecinizi tamamladıktan sonra okul derslerinizi tekrar edin ve varsa ödevlerinizi yapın. Bunun peşinden günlük çalışma programınıza devam edin. Çalışmanız gereken konulara çalışın, test çözün. 40ar dakikalık ders 5er dakika tekrar ve 10dakikalık molalarla çalışın. Uzun aralar vermek sizin derse dönmenizi engelleyebilir.
  • Haftanın her günü dizi izleyemezsiniz sevgili öğrenciler. Sevdiğiniz dizilerden bir tanesini seçin ve onun haftanın ödülü olarak izleyin;) 
  •  Telefonunuz hem okulda hem evde ders çalışırken kapalı olsun, akşam tüm görevleriniz bittiğinde ve okuldan eve geldiğinizde kullanın. 
  • Kendinize aylık ödüller verin, bu ay iyi çalışırsam arkadaşlarımla sinemaya gideceğim. Bu ay iyi çalışırsam ailemle gezeceğim vb. sizi mutlu edecek ve motive edecek ödüller belirleyin;)
  • TEOG konuları aynı zamanda okul sınavında da çıkacağından siz okuldaki yazılılara da hazırlanıyor olacaksınız. Size verilen performans görevlerini de bu doğrultuda hem notlarınızı yükseltmek hem yeni bilgiler öğrenmek olarak görün ve mutlaka önemseyerek yapın. 
  • Düzenli çalıştığınız takdirde yazılılara, TEOG'a hazır olacaksınız bu yüzden tedirginliğiniz ve stresiniz de azalacak:)
  • MEB kitabının her sayfası her sorusu önemli bu yüzden asla ihmal etmemelisiniz. meb.gov.tr de yayınlanan kazanım testlerini çözmelisiniz. Kaynak kitaplardan konu ile ilgili bol bol örnek çözerek konu ile ilgili yorum kabiliyetinizi de geliştirmelisiniz:) 
Başarı yapması gereken işleri yapmak istediği işlere tercih edenlerindir:) Bu yüzden sevdiğiniz diziyi izlemediğiniz, her dakika telefonla oynamadığınız zamanların ödülünü iyi birer liseye giderek alacaksınız! Buna değmez mi? :)

2 Eylül 2015 Çarşamba

Sınav Stresi ve Çözümü;)

Sınav kaygısı, öğrencilerin sınavlara karşı gösterdikleri duygusal reaksiyonlardır. Belirli bir kaygı düzeyi öğrenme üzerinde olumlu etki yaparken, aşırı kaygı düzeyi öğrenmeyi olumsuz etkilemektedir.

Kaygının nedenleri neler?

  • Sınava olduğundan fazla anlam yüklemek. Hayati olduğunu, zekanızı ölçtüğünü, başkalarının size bakışını ölçtüğünü, ailenizin size verdiği değeri ölçtüğünü düşünmek.
  • Sınav sırasında başarısız olma korkusu
  • Yeterince çalışmadım korkusu, suçluluğu
  • Süreyi etkin kullanamayacağım düşüncesi
  • Sınavda her şeyi unutacağım fikri
  • Nete odaklanmak
  • Diğer öğrencilerle kendini kıyaslamak
  • Aileyi hayal kırıklığına uğratma korkusu
  • Düzensiz çalışma alışkanlıkları
  • Mükemmelliyetçi yaklaşım

Kaygı düzeyinizi normal seviyeye nasıl getirebilirsiniz?
  • Kendinizi tanıyın. Neler yapabilirsiniz ve neler yapamazsınız bilin. Ne yapmak istersiniz, nasıl yaşamak istersiniz düşünün. Sadece popüler diye veya çok para kazanılıyormuş diye bir meslek hedefi belirlemeyin kendinize. Gerçekten istediğiniz, yapabileceğiniz size uygun hedefler belirleyin. Bunun için de gerekli kaynakları sağlayın. Dersaneye gitmek, özel ders almak, kitaplar almak, kendinizden fedakarlıkta bulunmak, zaman ayırmak vb gibi. Kendinize uygun hedefler belirlediğinizde ona ulaşabileceğinizi bildiğiniz için yüksek motivasyonla başlar ve çalışırken çok daha istekli olursunuz. Bu da sizi çalıştığınız konuya odaklar ve konuyu anlamanızı sağlar.
  • Ailenizle istediklerinizi ve yapabileceklerinizi paylaşın. Bu süreçte onların desteğine ihtiyacınız olduğunu bilsinler. Eğer ciddi baskı görüyorsanız, siz konuştuğunuzda etki etmiyorsa okul rehber öğretmeninizden bu konu ile ilgili ailenizle görüşmesini rica edin. Belki bu konuda bir seminer verir ve diğer aileleri de bilgilendirir. Siz de birçok kaderdaşınıza ciddi bir iyilik yapmış olursunuz;)
  • Doğru hedef doğru bir çalışmayla gerçekleşir."Tıp istiyorum, kesinlikle doktor olcam ben kesinliikleee!" diyen bir doktor adayının bazı günler soru çözüp bazı günler çözmemesi onda ciddi bir kaygı seviyesi oluşturur. Çünkü herkes bilir büyük hedefler büyük çabalar gerektirir;) Bu yüzden hedefinizi hayal olmanın ötesine taşımak için ona uygun bir çalışma programı oluşturup düzenli bir şekilde çalışmalısınız.
  • Evet ülkemizde sınavlar ciddi önem arz ediyor. Hepimiz bununla ilgili bir uğraş içerisindeyiz. Fakat hiçbir sınav hayati bir anlam ifade edemez! Siz sağlıklı, mutlu olduğunuz takdirde yapmak isteyip de yapamayacağınız çok az şey vardır. Bir sınav sizin zekanızı, değerinizi, ailenizin sizi ne kadar sevdiğini, iyiliğinizi ölçemez! Bu sınav sizin hangi liseye, hangi üniversiteye, hangi bölüme yerleşebileceğinizi söyler. Bu size uymuyorsa siz de gelecek zaman diliminde çalışma koşullarınızı buna göre düzenler ve istediğinize belki daha çok zaman ayırarak yine ulaşırsınız;)
  • Eski olumsuz tecrübelerinize takılıp kalmak yerine onları kullanın: " Ne yaptım olmadı?  Ne yaparsam bu kez başarırım?" diyerek sorun ve cevabı hemen uygulayın:)
  • Rahat,havalandırılmış, düzenli bir ortamda çalışın.
  • Uyku düzeninize, beslenmenize elinizden geldiğince dikkat edin. Çünkü vücudunuzun denge dengesi hassas ve siz uykusuzken, açken siz değilsiniz:) Bu yüzden kendinizi hırpalamadan , verimli çalışın;)
  • Tamam çay için kahve için ama abartmayın nolur! Beyninizin fazla uyarılması da fazla uyuması kadar sıkıntılı bir durum. Günde 1-2 fincan kahve sizin için yeterli. Elma yiyebilirsiniz, elma da uykunuzu açacak emin olun:) 
  • Haftada birkaç saati kendinize ayırın. En sevdiğiniz şeylerden seçin haftalara bölün, haftada 2 saat hiçbir şey inanın , zaman kaybetmezsiniz. Motive olursanız çok daha verimli çalışırsınız;)
  • "Sınava hazır değilim!", "Zamanım yok işte, yetişmiyor!", " Sınavım kesin çok kötü geçecek!", " Ailemin yüzüne nasıl bakarım" gibi olumsuz cümleler yerine " Zaman azsa ben de etkili şekilde kullanırım;)", " Elimden gelenin en iyisini yapabilirim!", " Başarısız olmam tembel olduğumu göstermez, emek verdim!", " En kötü ne olabilir ki, dünyanın sonu değil!", "Gerekirse yine hazırlanırım.","Ailem beni her koşulda sever tıpkı benim de onları hep seveceğim gibi:)" şeklindeki olumlu cümleler kurun. 
  • Olumsuz düşünceler aklınıza geldiğinde sabit noktaya odaklanmaya çalışın, düşünce akıp gidecektir;) 
  • Bunun yanında küçük nefes egzersizleri yapabilirsiniz:) Burnunuzla derin bir nefes alın. Birkaç saniye tutun ve üç adımda ağzınızdan nefesi geri verin. Bunu birkaç kez tekrar ettiğinizde zihninizin daha sakin olduğunu farkedeceksiniz:) 
  • Bunun dışında fiziksel belirtileri de varsa;kusma, baş ağrısı, tansiyon vb ve kontrol edemiyorsanız uzman yardımı almanızı tavsiye ederim. 
Hayat boyu ciddi sınavlardan geçiyoruz aslında. Kimini başarıyoruz, kiminde başarısız oluyoruz. Ya da biz böyle sanıyoruz. Attığımız her adımın doğru veya yanlış tarafları olabilir, biz doğrusunu bulduğumuz takdirde yolumuzu biraz uzatmamızın hiç de sakıncası yok:) Kendinize güvenebilmeniz için inanmanız ve düzenli çalışmanız gerekiyor. Sonrası kendiliğinden gelecek hiç merak etmeyin;) 
  • Cesur çocuklarsınız hepiniz, her şeyin üstüne gidebilir ve başarabilirsiniz!:) 

31 Ağustos 2015 Pazartesi

11.Sınıfım YGS'ye Nasıl Hazırlanmalıyım?

Liseye giriş sınavından sonra öğrenciler üçe ayrılır;

  1. Sınavdan ağzının payını alıp ders çıkaranlar(ben bu gruptaydım :) )
  2. Sınavı atlattım oh be deyip yatanlar
  3. "Sınav mı vardı ya hangi ara lise olduk " diyenler (bu gruptakilere bihaberler adını koyabiliriz!)
Siz hangi gruptasınız bilmiyorum ama bu yazıyı okuduğunuza göre en azından artık durumun ciddiyetini fark etmişsiniz:) Bu demek oluyor ki ciddi bir kesime fark atma şansınız var! Ki YGS-LYS'nin bir sıralama sınavı olduğunu göz önüne alırsak sizin birilerinin önüne geçmeniz demek istediğiniz yerlere yakın olmanız demektir :)

Kafanızda deli sorular var biliyorum!?!?!.. Bu yazıyı sabırla ve ilgiyle okuduğunuzda o soruları çözmüş olacaksınız! Zihninizdeki çözemediğiniz sorularınızı yorum kısmına ve instagram hesabıma ( @zynpbnck) yazabilirsiniz;)

İlk önce "Sınav sistemi değişecek mi?" sorunuzdan başlayalım.. Sizin müfredatınız değişti, eksilen konu başlıkları oldu. Haliyle karşınıza çıkacak sınav bu yönde değişikliğe uğrayacaktır. Ciddi bir değişiklik olacak olursa zaten bundan hep birlikte haberdar oluruz o yüzden lütfen komplo teorileri üretmeyin ve üretenlere de aldırmayın :) Şu anki sistemde YGS her ders için temel konulardan oluşuyor. Bunları her biriniz bilmelisiniz.
"Tamam Hocam iyi güzel konuşuyorsunuz da biz nasıl çalışalım yani?" diyenleri duyup hemen cevaplıyorum :)

  • 11. sınıf çok önemli! Bu demek oluyor ki okul derslerine bu zamana kadar baktığınızdan daha farklı bir gözle bakacaksınız. Onların her birini seveceksiniz! Her dersten soru bankası edineceksiniz.  Dersleri okulda dinleyip öğrenip eve gelip tekrar edecek ve hemen soru çözeceksiniz. (Konu bitmemiştir bu durumda tabii ki sadece tekrar yaparsınız soru çözümünü konu bitimine bırakırsınız. ) Performans ve proje ödevlerinize ciddiyet göstereceksiniz. Böylece 11.sınıfı çok iyi öğrenip üstüne okul puanınızı da yüksek tutacaksınız :)
  • İster sayısal ister eşit-ağırlık öğrencisi olun sizin için en önemli ders Matematik-Geometri. Bu dersin temelini çok iyi kurmalısınız. Şu anki YGS'ye yönelik Matematik ve Geometri derslerinden konu anlatımlı kitap ve soru bankası edinmenizi istiyorum. Bu kitapları seviyenize göre basitten zora istediğiniz kaynakları alabilirsiniz:
  1.  Hiçbir şey bilmiyorsanız Antrenmanlarla Matematik ve Geometri kitabı(tamamı çözümlüsünü alın)
  2. Temel düzeydeyseniz Fem İlk Adım Konu Anlatım Fasikülleri ve İlk Adım Soru Bankası
  3. Orta düzeydeyseniz Fem Simetri Konu Anlatımlı veya Bilgi Yolu(EİS) soru bankası olarak Karekök YGS soru bankası 
  4. Üst düzeydeyseniz Fem Konu Özetli Soru Bankası, Bilfen Soru Bankası, Üçdörtbeş Soru Bankası 
  • Sayısal öğrenci iseniz Matematik-Geometri yanında sizin için önemli olan bir Fen dersine yönelmenizi isteyeceğim. Sağlık fakültesi istiyorsanız Biyolojiyi tıpkı matematik gibi temelden çözmelisiniz. Biyoloji için Palme Yayınlarını ve MEB okul kitaplarını tavsiye ediyorum. Özet çıkarın soru çözün, özetleriniz 12. sınıfta da işinize yarayacak:) Mühendislik, Mimarlık düşünüyorsanız tıpkı Matematik gibi Fizik dersini de çalışmalısınız. 
  • Eşit Ağırlık öğrencisi iseniz Matematik-Geometri yanında mutlaka Türkçe çalışmalısınız. Özet çıkarıp sorular çözmelisiniz. Ben bu derslere hakimim diyorsanız tabii ki Tarih veya Coğrafya çalışacaksınız :)
  • Sözel öğrencisi iseniz Türkçe ve sözel derslerden en zor geleni çalışmalısınız :)
  • Dil öğrencisi iseniz tabii ki Türkçe yanında hangi dilden sınava girecekseniz çok iyi bir şekilde ona çalışmalısınız ;)
  • Çalışma düzeninizi okul başladığında daha kolay oturtacaksınız. Ders programınıza göre yoğun olan günler sadece okula çalışın. 3 gün YGS 4 gün okul veya yerine göre 4 gün YGS 3 gün okul yapabilirsiniz. Bunu kendinize göre ayarlamalısınız. Haftasonunun bir gününü mutlaka YGS'ye ayırın. O gün hem konu çalışmak hem soru çözmek için kocaman bir zaman diliminiz olacak :)
  • Sınav zamanlarınızda okul derslerinize daha fazla zaman ayıracağınızı göz önünde bulundurarak şimdiden YGS konularına çalışmaya başlamalısınız.
  • Yapamadığınız soruları arkadaşlarınıza ve öğretmenlerinize danışabilirsiniz.
  • Video'dan konu anlatım ve soru çözümü izleyebilirsiniz.
  • Zorlandığınız ve tek başınıza çözemediğiniz ders için durumunuza göre özel ders alabilirsiniz.
Bunları yaptıktan sonra size  istediğiniz üniversiteye gitmeyi heyecanla beklemek kalıyor :)
Sevgilerimle :)

27 Ağustos 2015 Perşembe

9.Sınıf Neden Önemli?

İlköğretim bitti ve yeni bir dönem başladı sizin için. "Ortaöğretim" yani LİSE :) Geçen yıl okulun en büyük sınıfı iken şimdi lisenin en küçük sınıfı olarak yepyeni bir ortama giriyorsunuz. Bu ortamda bocalamamak, daha kolay adapte olmak için yapacağınız en güzel iş derslerinize odaklanmak olacaktır. Gözlemlerime güvenerek söylüyorum ki okula  en kolay uyum sağlayan öğrenciler dersleriyle ciddi şekilde ilgilenenler oluyor:)

 Bazı öğrencilerin okulun ve çalışmanın  önemini anlamasına TEOG yardımcı oldu. Bu sınav stresini yaşamak öğrencilere; dersi derste öğrenmenin, düzenli çalışmanın, soru çözmenin önemini zaten kavratıyor. Bazıları ise "oooohh be sınaav bitti!3 yıl kafaam rahaaat" moduna giriyor! Ki bu moddaki arkadaşlarıma tavsiyem anında çıkmaları..Bu sadece kendini kandırmak! Çünkü iyi bir lise hayatı geçirmeniz demek iyi bir üniversitede iyi bir bölüm okumanız demektir. Kaliteli geçirilen lise günleri size hayaliniz olan bölümü  altın tepside sunar :)

MEB sürekli müfredat değiştiriyor, ÖSYM ise sınav sistemini.. Sizin bu durumda yapabileceğiniz tek şey okulda gördüğünüz her dersi önemsemek ve çalışmak olmalı, çünkü yarın hangi konudan karşınıza ne çıkacağını bilmiyorsunuz!

9. Sınıf Neden Önemli?
  • Lise boyunca göreceğiniz derslerin başlangıcı olan konuları görüyorsunuz. Artık sarmal eğitim sistemini kullanıyoruz okullarda. Bu ne demek; Olasılık konusunun ilk kısmını 9.sınıfta devamını da parça parça diğer sınıflarda görüyorsunuz. Üçgenler konusunu 9. sınıfta dörtgenleri 10. sınıfta görüyorsunuz..Haliyle siz derslerin hatta konuların temellerini 9.sınıfta doğru atmazsanız devamında düzeltmeniz hiç de kolay olmayacaktır! Aksine siz 9. sınıfı önemser ve çok iyi anlayarak geçirirseniz bundan sonraki yıllar sizin için daha da kolay olacaktır.
  • Biliyorsunuz ilköğretimde sınıfta kalma diye bir durum söz konusu değilken lisede sınıfta kalma var ve bunun en fazla olduğu sınıf 9.sınıftır. Çünkü ilk kez bu kadar çok dersle karşılaşıyorsunuz. Bu da ders çalışmayan öğrencilerin kopmasına neden oluyor.
  • YGS-LYS sınav sisteminde YGS'nin tamamına yakını 9. sınıf müfredatından çıkmaktadır. Şimdi sınava girecek olan 12.sınıf öğrencilerine sorsanız "Keşke 9. sınıfta daha çok çalışsaydım, hiç temelim yok!" ya da "İyi ki 9.sınıfa çalışmışım zamanında, şimdi YGS konularım rahat tekrar yapıp soru çözüyorum:)" diyenler olarak ikiye ayrılır! Sizin 9. Sınıfta yaptığınız her çalışma yarınınıza yatırım olacak:)
  • Bir sınavdan çıktınız siz de . Ders çalışmak kolay değil, çok eğlenceli değil. Yani dersin başına oturduğunuz zaman "Allah'ım yaşasın ne bilgisayar oynuyorum ne müzik dinliyorum sadece ders çalışıyorum, arkadaşlarıma bak geziyorlar ne saçma ben ders çalışıyorum muhteşem!"demezsiniz. İşte bunu aylarca yıllarca biriktirip sonra yapmak yerine düzenli bir şekilde az az yapmak sizin alışkanlık kazanmanızı sağlayacaktır. Hem derslerinize hem kendinize zaman ayırmayı öğrenmelisiniz..
  • 9. sınıfta tüm dersleri eşit önemde görüyorsunuz ama daha sonra resmi olmayan bir bölüm seçme gerçekleşiyor. Şöyle ki sayısal bir sınıf istiyorsanız derslerinizde Fizik,Kimya,Biyoloji ve Matematik seçmeli dersler olarak yoğunlaşıyor. Eşit Ağırlık(TM)bölümündeyseniz Matematik, Dil ve Anlatım, Edebiyat, Tarih vb dersleri seçmeli ders olarak ekliyorlar. Haliyle siz 9. Sınıfta hangi derslerde daha başarılı olduğunuzu da görmüş oluyorsunuz. Bölüm seçmek neden önemli? Mühendis olmak isteyen bir öğrenci eşit ağırlık değil sayısal olmalı, hukuk isteyen bir öğrenci her ikisinde de olabilir ama eşit ağırlık daha mantıklıdır çünkü fen dersleriyle ilgisi yoktur..
  • Akademik olarak başarılı olmanız kendinize güveninizi de arttıracaktır:)

Neden önemli olduğunu başlıklar halinde sundum size. Okuduğunuzda da her başlıkta gördüğünüz çalışmanız gerektiğini :) Her işin sorumlulukları farklıdır. Ben öğretmenim ve koçum; Matematik dersine hakim olmalı, sorular çözmeli, sınıf seviyesine göre anlatacağım konuyu hazırlamalı, çalışma soruları çıkarmalıyım . Özel ders verdiğim öğrencilerime seviyelerine göre konu anlatımı, çalışma sorusu, ödev hazırlamalıyım. Koç olarak öğrencimin gelişimini gözlemlemeli, hedef belirlemesine destek olmalı, buna ulaşması için ara hedefler vermeli ve takip etmeliyim. Siz de öğrencisiniz sizin de sorumluluğunuz dersleriniz!..
Gün 24 saat uyumanız, ailenizle arkadaşlarınızla zaman geçirmeniz, okulunuz bunların hepsi 20 saati alsa günlük 4 saat var çalışabileceğiniz. Bu yüzden lütfen işin anlık olarak kolayına kaçmak yerine zor olanı yani dediklerimi yapın ve geleceğinizi daha kolay kazanın;)

9. Sınıfta Neler Yapmalısınız?
  1. Okula zamanında gelmelisiniz. Derse geç kalmak hem devamsızlık problemi yaşamanıza neden olur hem de konuyu kaçırmanıza. 
  2. Dersle ilgili araç gereçleriniz mutlaka yanınızda olmalı.
  3. Dersi derste öğrenmelisiniz. Öğretmeninizin 40 dakikada anlattığı bir dersi siz tek başınıza belki de saatler harcayarak anlayabilirsiniz. Bu yüzden öğretmeninizi aktif dinlemelisiniz. Not almalı, yapılan soruları incelemeli, soruları çözmeli ve yapamadığınızı anlamadığınızı mutlaka sormalısınız! Hem sizin sorduğunuz soru sayesinde birçok arkadaşınızın aklına takılan o kısım çözüme kavuşmuş olacaktır:)
  4. Evde de ayrıca ders çalışma defteri veya kağıtları bulundurun.
  5. Okuldan sonra her gün Matematik veya her gün Tarih çalışmak zorunda değilsiniz. Kolay olan o gün hangi dersiniz varsa eve gidince dinlendikten sonra o dersleri çalışmaktır. Matematikten Kümeler konusunu işlediniz. Açtınız defterinizi notlarınıza göz gezdirdiniz, çalışma defterinize okul defterinizdeki soruları yazın ve defterinize bakmadan çözün. Çözümünüzle defterinizdeki çözümü karşılaştırın, böylece yanlış yaptığınız yeri çok kolay şekilde görür ve doğrusunu öğrenirsiniz. Bunu bitirdikten sonra da konu ile ilgili sorular çözün. Sözel bir derse çalışırken de konu ile ilgili soruları yazıp siz cevaplayabilir veya özet çıkarabilirsiniz.
  6. Lisede her gün ödev verme mantığı yoktur. Bazı öğretmenler her ders ödev verirken bazıları hiç ödev vermez. Ama her ders sizin için ödev! Bu yüzden öğretmenlerinize danışarak konuları kavramanıza yardımcı olacak kaynaklar alın. Bunlar konu anlatımlı veya soru bankası şeklinde olabilir. Aldığınız kaynakları video çözümlü almanız sizin evde tek başınıza daha kolay çalışmanızı sağlayacaktır.
  7. Anlamadığınız veya anlamakta zorlandığınız derslere daha fazla zaman ayırın.
  8. Anlamadığınız veya zorlandığınız derslere çalışırken internetten video konu anlatımları ve soru çözümlerini izleyebilirsiniz. Bunların hemen ardından mutlaka soru çözmeli ve uygulama yapmalısınız.
  9. Derse katılmak, performans ödevlerini ve proje ödevlerini önemsemek sizin okul notlarınızı ciddi anlamda etkileyecektir. Okul puanı da üniversite sınavlarında  puanlara etki etmektedir.
  10. Tüm dersleriniz önemli ama Matematik ve Türkçenin apayrı önemi var. Matematiği iyi olan öğrenciler fen derslerinde zorlansa bile daha iyi sonuçlar elde ediyor. Türkçe de her zaman iyi öğrenilmesi gereken ana ders, üniversite sınavında da belirleyici rol aldıklarını görmekteyiz.
  11. Sınav haftaları olacak okulunuzda, bir güne en az 2 sınav gelecek ve bu 1 hafta aralıksız devam edecek. (Bazı okullarda 2 hafta sürmektedir. ) Eğer dersi derste öğrenmeyip düzenli çalışmadıysanız mecburen son dakika çalışacağınız dersi seçer diğerini elersiniz. Son dakika çalışabilirsiniz ama bunu her ders için yapmanız mümkün değil, ayrıca siz günü kurtarmak için değil geleceğiniz için o okuldasınız;)
  12. Düzenli ders çalışmayı öğreneceğiniz zaman dilimi 9.sınıf. Bu yüzden zor da gelse çalışın ve bunu alışkanlık haline getirin. 
  13. Kitap okumalısınız, bunu günde 30 dakika ile başlatın. Sevdiğiniz bir tarz mutlaka bulacaksınız! 
  14. Hem akademik hem sosyal başarı önemlidir. Kişisel gelişiminizi de olumlu etkiler. Okuldaki spor, kültür, sanatla ilgili faaliyetlere katılın. Okul dışında da imkanlarınız dahilinde kendinizi geliştirecek ve mutlu edecek hobilere zaman ayırın.
Bunları yaptığınız takdirde başarılı olacağınızı garanti ediyorum :) 

24 Ağustos 2015 Pazartesi

Her Adım Bir Umut:)

Ne istediğini bilmek o kadar basit olmasa gerek!.. 
Neden mi?
Bir kere istemek lazım ..İsteyebilmek.. 
İsteyebildik diyelim..
Sınırımızı bilmeyiz biz!.. Birden coşar, pek tabi taşarız..
İyi bir okulda okumalıyım, saygınlığı olan bir işim olmalı, mükemmel(!) bir sevgilim ..diye uzayıp giden bir istekler listesi çıkarırız ortaya..
Mutluluğun resmini zihinlerimizde çizer, üstüne keyifle birer kahve içeriz..
Sonra o mutluluk için tasalanırız!..
Okumalıyım,çalışmalıyım,sevmeliyim,sevilmeliyim...diyerek minik minik başlayan içimizdeki fısıltıların,dışardaki seslerle bir olup avaz avaz bağırdığını duyarız!..
Zihinlerimizdeki mutluluk tablosu flulaşır,huzursuzluk ise köşesine bir güzel kurulur!..
Bu böyle olmaz der sahaya çıkarız!.. okur,çalışır,sever,seviliriz...hep didinir hep çalışır çabalarız..Yetmez!..
Dişimizi tırnağımıza takar,gecemizi gündümüze katarız..
Kaçan kovalanır ya..Hayat tam gaz bizden kaçıyor gibi kovalarız!..kimi zaman nefessiz kalır ama peşini bırakmayız!..
Kendimizi çabalamaya ,kovalamaya o kadar kaptırırız ki niye koştuğumuzu bilmeden devam ederiz takibe!..
Sonra bi soluklanır..Ben n'apıyodum ya, niye koşuyorum ki ben, ne istiyorum??? diye sorarız..
Döndük mü başa!..
 
Hayır!..
Yolun belki onda birini belki yarısını katettik belki de bitişe bir adım kaldı!..İlerledik.. 
İşin özü başlangıç noktasında değiliz artık!..
Ve başladığımız gibi değiliz..Saçımız dağıldı,terledik,düştük belki küçük/büyük yaralarımız var,yorulduk,hırslandık,usandık..büyüdük..
Ardımıza baktığımızda bıraktıklarımızın sesleri kalmıştır artık..Net olmayan görüntüleri..Geriye dönemeyiz biliriz..
Sorularla bakarız önümüze..uzak..hiçbir şey görünmez..bitmek tükenmek bilmez bir yol!..
Ne yapacağımızı bilemeden bakarız bir geri bir ileri!..
Neden sonra olduğumuz yerin farkına varırız!..Etrafımıza bakarız..KENDİMİZE..elimizdekileri sayar,eksiklerimizi saptarız..
Yeniden isteriz, istediklerimizden vazgeçeriz!..Liseteye yenilerini ekleriz..
Sonra buruk bir gülümsemeyle bakarız arkamıza,son değildir bu bakış elbet!..Her katettiğimiz yol sonrası döner bakarız yine..Bazen mutlu,bazen hüzünlü..ama vazgeçmeyiz ondan..
Umutla döneriz yolumuza.. gözlerimizi kısar da bakarız geleceğimize, birşeyler görebileceğimize inanırız yürekten..
Ve yavaş yavaş atarız adımlarımızı ..hafif ama güçlü adımlarla ilerleriz bu kez!..
Geride bir çocuk belirir..gülümseyerek el sallar bize..
 
Ne istediğimizi bilir miyiz?..
E isteye isteye onu da öğreniriz elbet.. :)

23 Ağustos 2015 Pazar

1. Dönem TEOG Konularına Nasıl Çalışmalıyız?

TEOG için hazırlanan Sevgili Öğrencilerim:)
Biliyorsunuz okulların açılması 28 Eylül tarihine ertelendi ve bu aralıkta bir bayram tatili var. Bu yüzden sınava hazırlanma sürecine okul açılmadan  başlamanız şart oldu. Tatilinizi yaptınız, artık ciddi bir tempoya girme vaktidir.
Daha önceki yazılarımda (buraya tıklayın) yazı nasıl değerlendirmeniz gerektiğini ve okul açıldığında nasıl ilerleyeceğinizi belirtmiştim. Şimdi de okul açılana kadar önünüzdeki 5 haftayı nasıl değerlendirmeniz gerekiyor bunu sizlerle paylaşacağım.

Bu yazıyı temel eksiklerini tamamlamış öğrencilerime yönelik yazıyorum, temel eksiğiniz varsa önce onları telafi etmelisiniz;

  • Aşağıda yazdığım Derslere Göre 1. Dönem TEOG Konuları' nı belirttiğim sırada çalışmaya başlayabilirsiniz. 
  • Her dersi kendi başınıza çalışıp öğrenemezsiniz, bu yüzden  kendi kendinize çalışıp anlayabileceğiniz dersleri tercih edin. Zorlandığınız dersi veya dersleri okul açıldığında öğretmeninizden dinleyecek böylece daha iyi anlayabileceksiniz, hiç panik yapmayın:)
  • Her dersten kendinize bir basit düzeyde bir de orta seviyede kaynak almanızı öneririm.(Bu kaynaklar video çözümlü olursa sizin için daha iyi olur veya tamamı çözümlü soru bankaları da edinebilirsiniz.)
  • Konuları konu anlatım kitaplarından kendiniz çalışabilir veya internet üzerinden video ile konu anlatımı ve soru çözümü yapan sitelerinden izleyebilirsiniz. Çalışırken mutlaka not almalı, sözel derslerde kendi özetlerinizi çıkarmalısınız.
  • Daha sonra çalıştığınız konunun konu kavrama düzeyinde basit sorulardan oluşan bir testini çözün. Bu testteki yanlışlarınızı kontrol edin ve çözümlerini öğrenin. Sonra orta seviyede sorular çözün . Orta seviye testte daha fazla yanlışınız çıkabilir, endişelenmeyin. Sorularınızın çözümlerini öğrenin, hatalarınız çok fazla ise konu ile ilgili eksik öğrenmeleriniz vardır soru çözmeyi bırakıp konuyu tekrar edin.
  • Günlük olarak çalışma saatiniz tamamen size bağlı. En az yapmanız gerekeni söylüyorum siz devam etmek isterseniz tabii ki çalışma saatinizi arttırabilirsiniz. 6 gün boyunca her gün konu çalışıp peşinden kolay ve orta düzeyde toplam 4 test çözmelisiniz. 7. gün ise tüm hafta çalıştığınız konuları kısaca tekrar edip peşinden birer test çözmeli ve kendinizi ödüllendirmelisiniz:) 
  • Haftalık tekrar çok önemli, özellikle yeni konular öğrenirken onları uzun süre hatırlayabilmeniz için mutlaka tekrar yapmalısınız.

Çalışırken Dikkat Etmeniz Gerekenler :

  1. Her gün aynı saatlerde çalışmaya özen gösterin, böylece çalışmayı alışkanlık haline getirmeniz kolaylaşacaktır.
  2. Sadece çalışacağınız dersin kitaplarının olduğu masada çalışın.
  3. Telefonunuzu kapatın veya sessize alıp odanın dışında bırakın.
  4. Masadan hiç kalkmadan 40-45 dak oturmalı ve molayı 10 dakika vermelisiniz. Bu şekilde 2 ders saati çalıştıktan sonra 1 saatlik bir uzun ara verebilirsiniz. 
  5. Kısa molalarınızda kesinlikle telefonla, bilgisayar ile uğraşmamalı oyun vb şeylerle ilgilenmemelisiniz. Bu zaman diliminde evde yürüyebilir, gözlerinizi dinlendirebilir, fiziksel ihtiyaçlarınızı giderebilirsiniz.
  6. Uzun molalarınızda ailenizle , arkadaşlarınızla zaman geçirebilir. Bilgisayar oynayabilir veya dışarı çıkabilirsiniz.
  7. Ders çalışmak ilk zamanlar zor gelecektir, zor olmasına rağmen ısrarla çalışmayı devam ettirirseniz kazanan siz olacaksınız;)

DERSLERE GÖRE 1. TEOG KONULARI:

TÜRKÇE 
Sözcükte Anlam 
Cümlede Anlam 
Paragrafta Anlam 
Fiilimsi 
Cümlenin Ögeleri 
Edebi Sanatlar 
Yazım Kuralları 
Noktalama İşaretleri 

MATEMATİK
Üslü Sayılar 
Köklü Sayılar 
Gerçek Sayılar
Örüntü ve İlişkiler
Cebirsel İfadeler( 1.Kazanım)

İNGİLİZCE
Friendship
Teen Life
Cooking

FEN VE TEKNOLOJİ
Hücre Bölünmesi ve Kalıtım 
Kuvvet ve Hareket  

İNKILAP TARİHİ 
Bir Kahraman Doğuyor  
Milli Uyanış: Yurdumuzun İşgaline Tepkiler  

DİN KÜLTÜRÜ
Allah Her Şeyi Bir Ölçüye Göre Yaratmıştır(KAZA-KADER)
Kader ve Evrendeki Yasalar
İnsan İradesi ve Kader
İnsanın Özgürlüğü ve Sorumluluğu
İnsanın Çabası: Emek ve Rızık
Dünya Hayatının Sonu: Ecel ve Ölüm
Allah'a Güvenmek(Tevekkül)
Ayete'l Kürsi ve Anlamı

18 Ağustos 2015 Salı

PDR ve Psikoloji Arasında Kalanlar Buraya!

TM öğrencilerinin çok sevdiği iki bölüm; Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik(PDR) ve Psikoloji Bölümleri :) Hatta tercih zamanı geldiğinde hangisini yazacağına karar veremeyen birçok öğrenci ile karşılaşıyorum. Karar vermenize yardımcı olmak için birbirine hem isim hem içerik hem de çalışma alanları açısından çok benzeyen bu iki bölüm hakkında bir yazı hazırladım. Umarım bir şeylerin zihninizde netleşmesine yardımcı olurum:)

PDR Nedir?

Koruyucu ruh sağlığı hizmetidir. Ruh sağlığı açısından normal, ancak gelişimsel ve uyum sorunları olan herkesin bu hizmetlere ihtiyaçları vardır. Bu görevin yapıldığı yerlerden biri de eğitim kurumlarıdır. Eğitim kurumlarında çalışan PDR mezunlarına Psikolojik Danışman ünvanının yanı sıra Rehber Öğretmen de denir.

Psikolojik Danışmanlar klinik psikolog ve psikiyatristlerden farklı olarak hastalık durumundaki , ilaç tedavisi gerektiren durumlarla ilgilenmezler. Görüştükleri ve bu durumda olduğunu gördükleri kişileri psikolog veya psikiyatristlere yönlendirirler.

PDR Bölümünde Okutulan Dersler Nelerdir?

PDR bölümü TM-3 puanı ile öğrenci alır. Bu da demek oluyor ki Türkçe- Edebiyat , Sosyal Bilimler çok önemli ayrıca ortalama bir Matematik- Geometri bilgisine sahip olunmalı. Tercih edilen bir bölüm olduğundan özellikle devlet üniversitelerinde okuyabilmek için iyi bir sıralamaya sahip olmak gerekiyor. Ek tercihler de bittikten sonra üniversitelerin tavan ve taban puanlarına bakabilirsiniz.

Eğitim Fakültesinde yer alan Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümü dersleri de içerik olarak eğitim ağırlıklıdır. 4 yıllık bölümün ilk iki yılında eğitim ağırlıklı dersler, Psikoloji, Sosyoloji, Psikolojiye Giriş, Eğitim Psikolojisi, Gelişim Psikolojisi gibi dersler görülür. 2. ve 3. yıllarda okullarda gözlem yaparlar. 3. ve 4. yıllarda Bilimsel Araştırma Yöntemleri, Topluma Hizmet Uygulamaları, Bireysel Psikolojik Danışmanlık Uygulamaları, Rehberlikte Program Geliştirme, Mesleki Rehberlik ve Danışma Uygulamaları gibi mesleki dersler görürler. 4. yılda ayrıca zorunlu staj uygulaması bulunur böylece teoride gördükleri dersleri uygulama fırsatı elde ederler.

Sizler de herhangi bir üniversitenin web sitesinden ders programlarına ulaşabilir ve detaylıca inceleyebilirsiniz. Ayrıca her zaman söylediğim gibi bölümün akademik kadrosunu da incelemenizi tavsiye ederim.

PDR Bölümü Mezunları Nerelerde Çalışabilir?

  • MEB'e  bağlı okullarda 
  • Özel Eğitim Kurumlarında
  • MEB Rehberlik ve Araştırma Merkezlerinde
  • Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerinde
  • Üniversitelerin Akademik Personel Kadrolarında ve Üniversitelerin Psikolojik Danışma Merkezlerinde
  • Özel Psikolojik Danışma Merkezleri ve Psikoterapi Merkezlerinde 
  • Askeri Liseler, Astsubay Meslek Yüksekokulları, Harp Okulları ve TSK Rehberlik ve Danışmanlık Birimlerinde
  • Aile Çocuk Mahkemelerinde
  • Denetimli Serbestlik ve Cezaevlerinde
  • Polis Akademisinde, Polis Meslek Yüksekokullarının Psikolojik Danışma Merkezlerinde, Rehberlik ve Danışma Büro Amirliklerinde, Çocuk Şube ve Büro Amirliklerinde 
  • Sosyal Hizmetler Kurumunda
  • Aile Danışma Merkezlerinde
  • Özel Şirketlerin İnsan Kaynakları ve Eğitim Birimlerinde
  • Anaokulu ve Kreşlerde
Bölümü bitiren öğrencilerin %65'i Rehber Öğretmen olarak okullarda çalışmayı tercih ediyor. Okulu kendi için bir gelişim yeri gören yeni mezunlar devlette çalışmanın daha rahat olmasından faydalanarak yüksek lisans yapıyorlar.

Bazı öğrenciler akademisyen olmayı tercih ediyor. Bunun için yüksek lisans yapmak şart.

Klinik Psikolog olmak isteyen arkadaşlar genellikle özel üniversitelerde yüksek lisans yapabiliyor. Bu durumda kendi özel yerinizi de açabilir veya klinik psikolog olarak özel yerlerde çalışabilirler.

Aile Danışmanlığı eğitimi alarak bu konuda bir merkez açabilir veya böyle merkezlerde görev alabilirler.

Kimler PDR Okuyabilir?


  • İnsanlarla iletişim kurabilen, empati yeteneğine sahip veya geliştirebilecek olan
  • Dinlemeyi, yardımcı olmayı seven
  • Kendini geliştirmeye açık, başkalarının gelişimine katkı sağlamak isteyen
  • Sevecen, hoşgörülü, sabırlı olan
  • Üretici olan
  • Öğrenci ile iletişimde olacağı için çocukları seven ve kendini hep güncelleyen 
  • Farklı insanlarla çalışacağı için genel kültüre önem veren 
  • Araştıran, okuyan
  • İşini aşkla yapabilecek herkes:)


Psikoloji Bölümü ve Amacı Nedir?

İnsan düşünce ve davranışlarının psikoloji biliminin yöntemleri ile incelenmesi konusunda bilgili ve nitelikli insan gücü yetiştirmek , bireysel ve toplumsal kaynaklı sorunların çözülmesine , kişiler arası iletişimin düzenlenmesine, her alanda üretim verimliliğinin artmasına katkı sağlamaktır.

Bölümden mezun olanlar "Psikolog" ünvanını alırlar.

Psikoloji Bölümünde Okutulan Dersler Nelerdir?

Fen-Edebiyat Fakültelerinde yer alan Psikoloji Bölümü 4 yıllıktır. Bölüm TM-3 puanı ile öğrenci almaktadır. Psikoloji yer aldığı fakülteden de anlaşılacağı gibi sosyal bir bilim dalıdır.

Bölümde sosyal bilim dersleri ve psikolojinin alt dalları gösterilmektedir. 1.sınıftan itibaren psikolojiye dair her şeyi görmeye başlarsınız. Bunlardan bazıları; Çocuk Psikopatolojisi, Gelişim Psikolojisi, Klinik Psikoloji, Kişilik Kuramları, Öğrenme Psikolojisi, Deneysel Psikoloji, Yetişkin Psikopatolojisi, Psikoloji Tarihi, Sağlık Psikolojisi, Spor Psikolojisi vb.

İlgili bölümle ilgili istediğiniz üniversitelerin web sitelerinden akademik takvimlerine, ders programlarına, öğretim görevlilerine bakabilirsiniz.


Psikoloji Bölümü Mezunlarının Çalışma Alanları Nelerdir?

Psikologlar çalıştıkları kurumun niteliğine göre; ilgilendiği bireylere test, envanter gibi psikolojik ölçme araçları uygular, bireylerle görüşmeler yapar, sorunlarını anlamaya ve uygun çözümler bulmasına yardımcı olmaya çalışır. Araştırma ve eğitim alanında çalışanlar gerekli ölçme araçlarını ve insan davranışlarını değiştirme yöntemlerini geliştirirler.

Psikologlar;

  • Sağlık Bakanlığına ve Üniversitelere bağlı Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanelerinde
  • Ruh Sağlığı Merkezlerinde
  • Kreş ve Çocuk Bakım Evlerinde
  • Huzurevlerinde
  • Çocuk Islahevleri ve Cezaevlerinde
  • Rehberlik ve Araştırma Merkezlerinde Okul Psikologu Olarak
  • Özel Sektörde İnsan Kaynaklarında
  • Askeri Kurumlar
  • Üniversitede akademisyen
Psikologlar bölümden mezun olduktan sonra kendi yerlerini açabilirler. Fakat bir alanda uzmanlaşmaları için yüksek lisans yapmaları onlar için zorunlu olmasa da gereklidir. Çoğu psikolog günümüzde seçtiği bir alan üzerine Endüstri, Eğitim, Klinik vb uzmanlaşmaktadır. 
 
Terapi eğitimleri alan psikologlar psikoterapist olarak da çalışabilirler.

Formasyon alan psikologlar okullarda Felsefe Grubu öğretmenliği yapabilirler.

Aynı zamanda MEB'in değişen politikasına göre zaman zaman formasyonlu psikologlar rehber öğretmen olarak da görev yapabilirler.

Özelde formasyonlu psikologlar rehber öğretmen olarak görev yapabilmektedir.

Üniversitede kalabilirler, yüksek lisans ve devamında doktora yaparak alanlarında araştırmacı olabilirler.

Çalıştıkları kurum ve kuruluşlarda uzmanlık alanları, kurumun özellikleri , tecrübeleri ile yönetim kadrolarında yer alabilirler.
 
Psikolog Olmak İçin Gereken Özellikler Nelerdir?

  • Her bilimde olduğu gibi araştırmacı ve meraklı olma
  • Sözel yeteneğe sahip olma
  • Sözel bilimlerle ilgili olma
  • Mantıksal bağlantılar kurabilme
  • Hoşgörülü, sabırlı, tutarlı olma
  • İşbirliğine açık olma, 
  • İnsan ilişkilerinde iyi olma
  • İletişim becerileri gelişmiş olma
  • Kendini geliştirmeye açık olma
  • Toplumsal ve bireysel sorunlarla ilgili olma
  • İşini severek yapabilen biri olma:)
Matematik Öğretmeni ve Öğrenci Koçu'ndan Tavsiyeler ;)

Öncelikle hangisini okuyacağına karar veremeyen öğrenciler için birkaç cümlem olacak :)
  • Ben eğitimin içinde olmak istiyorum. Daha çok 0-18 yaş grubuyla ilgilenmek istiyorum. Ruhsal hastalıklarla ve yetişkinlerle ilgilenmek bana göre değil. Devlette bir okulda çalışayım diyorsanız gitmeniz gereken bölüm PDR.
  • Ben işin bilim kısmını istiyorum, psikolojiye ilgim var ona dair her şeyi bilmek istiyorum üstüne de uzmanlaşmak istediğim alanı seçip kendimi daha da iyi hale getirmek istiyorum. Ben ruhsal problemleri olan insanlara yardımcı olmak istiyorum, yetişkinlerle daha çok çalışmak istiyorum diyorsanız Psikoloji okumanızı tavsiye ediyorum :)
  • Genel olarak bu iki bölüm arasındaki fark ne derseniz okutulan derslerden de anlaşılacağı gibi Psikoloji Bölümü'nde psikolojiye dair neredeyse her şeyi görürken PDR'de bunun daha çok Eğitim Psikolojisi ile sınırlandığını görürsünüz. 
  • Her ikisinde de Klinik Psikoloji ile yüksek lisans yapabilirsiniz. PDR okuyanlar özel üniversitelerde yaparken, Psikologlar devlet üniversitesinde de yapabilirler. Bu durumda her ikisi de Klinik Psikolog olarak anılır.
  • PDR mezunları devlete rehber öğretmen olarak atanırken Psikoloji mezunlarının 1 yıl daha okuyarak formasyon alması gerekir.
  • Hangisini seçerseniz seçin okul derslerinize önem verin ve notlarınızı yüksek tutun. Çünkü yüksek lisans yapmak istediğinizde bunlara ihtiyaç duyacaksınız:)
  • İngilizce öğrenin, bu  bölümler hakkındaki güncel bilgilere makalelere böylece ulaşabilirsiniz. Ayrıca iyi bir  akademisyen olmak için de İngilizce şarttır.
  • Teori de pratik de önemlidir. Bu yüzden yaptığınız stajları özenerek yaparsanız size daha büyük katkı sağlar.
  • Psikoloji bölümünde staj zorunluluğu olmamasına rağmen ben 3. ve 4. yılda staj yapmayı her iki bölüm için de tavsiye ediyorum. Böylece yöneleceğiniz alanları daha mezun olmadan belirleyebilirsiniz.
  • Kolay atanma, kolay meslek sahibi olma vb artık hiçbir bölüm için kullanamayacağımız tabirler. Bu yüzden ne seçerseniz seçin kendinizi geliştirmek, başarılı olmak, üretken olmak zorundasınız bunu aklınızdan çıkarmayın.
  • Devlet veya özel fark etmez önemli olan sizin isteklerinize uyan bir üniversitede okumanız. Kadrosu, deneyimi ne kadar fazla ise tabii ki o kadar iyi olur. Bunun yanı sıra çevre edinmenizi sağlayan, iş çevreleriyle irtibatı fazla olan üniversiteleri tercih edebilirsiniz. 
  • İstanbul-Ankara-İzmir gibi büyük şehirlerde okumak hem iyi üniversite açısından hem de iş bulma açısından avantajlı şehirlerdir.
  • Bu bölümlerle okurken mutlaka bölümünüzle ilgili, insanla ilgili, toplumla ilgili kitapları okumayı ihmal etmeyin:)
  • Kendi üniversitenizde ve diğer üniversitelerde düzenlenen seminerlere katılın. 
  • Nerede olursanız olun işinizi sevgiyle yapın:)

16 Ağustos 2015 Pazar

Hukuğu Değil Hukuku Yazacaksın:)

Saygınlığını, iş olanaklarını asla kaybetmeyecek bir fakülte Hukuk Fakültesi. Her TM öğrencisinin gözdesi:) Sınava hazırlanmaya başlayan 30 öğrenciden duyduğumuz ama 2 tanesinin bu hedefine ulaştığını gördüğümüz bölüm! Gerçekten Hukuk Fakültesi'nde okumak istiyor musun? Okuyabilir misin? Okuduktan sonra nerelerde çalışabilirsin?İşte bu soruların cevaplarını bulabilmen için hazırladığım yazı senin tarafından heyecanla okunmayı bekliyor. Burasıyla yetinme, bu bölümü istiyorsan verimli ve etkili çalışmalısın seni motive edecek hukukla ilgili sayfaları ziyaret etmekten çekinme:) Keyifli okumalar diliyorum..
Hukuk Nedir?
Hukuk;örgütlenmiş bir toplum içinde yaşayan insanların birbirleriyle veya kişilerin yine kendilerinin meydana getirdiği topluluklarla ve bu toplulukların birbirleriyle olan ilişkilerini düzenleyen,kişilerin güvencesini ve insan haklarını sağlamak amacıyla oluşturulan ve devlet gücü ile desteklenen bağlayıcı,genel,soyut ve devamlı kurallar bütünüdür.
Bilimsel bir disiplin olarak hukuk, kendi içinde temel olarak ikiye ayrılır. Genel olarak hukukun kişiler arası ilişkileri konu alan kısmına "Özel Hukuk", kişiler ile devlet veya devleti oluşturan kurumlar arası ilişkileri düzenleyen kısmına ise "Kamu Hukuku" adı verilir.  Medeni Hukuk, Ticaret Hukuku ve Devletler Özel Hukuku özel hukukun, buna karşılık Anayasa Hukuku, Ceza Hukuku ve İdare Hukuku kamu hukukunun başlıca alt dallarıdır.
Hukuk Fakültesinin Amacı ve Bölümde Okutulan Dersler Nelerdir?
Bu programın amacı; toplumda bireylerin birbirleri ile devletle veya devletlerin birbirleriyle ilişkilerini düzenleyen yasaların uygulanması sırasında ortaya çıkacak anlaşmazlıkların çözümü konusunda çalışacak hukukçuları yetiştirmek ve bu alanda araştırma yapmaktır.
Bölümde Anayasa Hukuku, Ceza Hukuku, İdari Hukuk, Medeni Hukuk, Borçlar Hukuku, Ticari Hukuk gibi hukukun  alanları okutulur. Bunun yanında seçimlik dersler vardır ve bu dersler tercih ettiğiniz üniversitelere göre değişiklik gösterir. İlgilendiğiniz üniversitelerin ders programlarına üniversitelerin web sitelerinden bakabilirsiniz. 
Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi 4 Yıllık Ders Programını Örnek Olarak Paylaşıyorum;
1. SINIF
Anayasa Hukuku
Medeni Hukuk
Roma Hukuku
Genel Kamu Hukuku
Hukuk Başlangıcı
İktisat
Siyasi Düşünceler Tarihi (Seçimlik)
Siyasi Tarih (Seçimlik)
İşletme Ekonomisi (Seçimlik)
Sosyoloji (Seçimlik)
Hukuk Metodolojisi (Seçimlik)
Mesleki İngilizce (Seçimlik)

2.SINIF
Borçlar Genel Hukuku
Aile Hukuku
Ceza Genel Hukuku
İdare Hukuku
Uluslararası Kamu Hukuku
Kamu Maliyesi
Türk Hukuk Tarihi
Temel Bilgi Teknolojileri
Kriminoloji (Seçimlik)
İnsan Hakları (Seçimlik)
Tebligat Mevzuatı (Seçimlik)
Dernekler ve Vakıflar Hukuku (Seçimlik)
Mesleki İngilizce (Seçimlik)

3.SINIF
Eşya Hukuku
Medeni Usûl Hukuku
Borçlar Özel Hukuku
Ceza Özel Hukuku
Ticaret Hukuku I
Vergi Hukuku
Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi
Tüketici Hukuku
İnfaz Hukuku (Seçimlik)
Noterlik Hukuku (Seçimlik)
Avrupa Birliği Hukuku (Seçimlik)
Mesleki İngilizce (Seçimlik)

4.SINIF
İcra-İflâs Hukuku
Ceza Muhakemesi Hukuku
Deniz Ticareti Hukuku
Kıymetli Evrak ve Sigorta Hukuku
Miras Hukuku
İş Hukuku
Uluslararası Özel Hukuk
Sosyal Güvenlik Hukuku
Avukatlık Hukuku
İdari Yargılama Hukuku
Adli Tıp
Vergi Ceza Hukuku (Seçimlik)
Banka ve Bankacılık Hukuku (Seçimlik)
Taşıma Hukuku (Seçimlik)
Vergi Yargılaması Hukuku (Seçimlik)
Sermaye Piyasası ve Borsa Hukuku (Seçimlik)
Ticari Ceza Hukuku (Seçimlik)
Mesleki İngilizce (Seçimlik)

Hukuk Fakültesinde Okuyabilmek İçin Gereken Şartlar Nedir?
TM-3 puan türünden öğrenci alan Hukuk Fakültelerine hazırlanacak öğrencilerin Türkçe-Edebiyat ve Sosyal Bilimlerde başarılı olması ve ortalama düzeyde Matematik yapması gerekiyor. Devlet ve Vakıf Üniversitelerine girebilmek için ise ilk 150 bin içerisinde olmak zorunluluğu var. Yani: "Ben 170 bininci oldum açıkta kalan kontenjanlara yerleşemez miyim?" sorusunun cevabı "Hayır, yerleşemezsin."
Hukuk Fakültesi'nde okumak isteyen öğrencilerin öncelikle analitik düşünme, muhakeme yapma yani mantıklarını ve sezgilerini kullanabilme becerilerine sahip olmaları gerekiyor. Tabii ki okuma ve araştırma yapmayı sevenler bu bölümü tercih etmeli çünkü eline "Cin Ali" den bu yana kitap almayan arkadaşlar ciddi anlamda derslerde zorlanacaktır. İnsanlarla iletişim halinde olacağınız bir meslek olduğu için iletişim ve ikna kabiliyetleriniz de mesleki başarınızı etkileyecektir. Hukuk sadece hukuk derslerine hakimiyet ve ilgi ile olmaz; ülke ve toplumsal sorunlarla ilgilenen, siyaset, tarih,sosyoloji ve felsefeye yatkınlık da bu bölümü okumak için gereken özelliklerden. Her şeye ilginiz olmayabilir ama bu bölüme girdiğinizde en azından bu derslere karşı olumsuz duygular beslememeniz sizin açınızdan iyi olacaktır:)
Hukuk Fakültesinden Mezun Öğrenciler Hangi Alanlarda Çalışabilir?
Bu fakülteden mezun olan öğrencilerin iş alanları çok geniş. Hem kamu hem özel sektörde birçok yerde görev alabilirler. Bunu iki alanda inceleyebiliriz:
1.Sadece Hukuk Fakültesi Mezunlarının Yapabileceği Meslekler: Avukatlık, Hakimlik ve Savcılık, Noterlik, Akademisyenlik
2.Hukuk Fakültesi Mezunlarının Da Yapabileceği Meslekler: İcra Müdürü Yardımcılığı, Bakanlıklarda Uzman ve Müfettiş, Banka ve Finans Kuruluşlarında Danışmanlık, Hukuk Müşavirliği, Kaymakamlık,Dış İşlerinde Diplomatlık...Bunun yanı sıra birçok kamu kuruluşunda KPSS ile başvurabilecekleri memurluklar vardır, özel söktörde de yöneticilik dahil birçok pozisyonda görev alabilirler.
Matematik Öğretmeni ve Öğrenci Koçu'nun Hukuk Fakültesini Tercih Edeceklere Tavsiyeleri?
Hukuk TM öğrencileri tarafından tercih edilen bölüm gibi görünse de meraklısı çok :) Sayısal öğrencilerin de en az TM öğrencileri kadar hukuk tercih ettiğini görebilirsiniz. Bu yüzden doğru, verimli, disiplinli çalışan ve motivasyonunu, stresini kontrol eden öğrenciler bu sınavda istedikleri yeri tercih eden taraf olacaklar. 
Devlet Üniversitesi veya Vakıf Üniversiteleri hangisini tercih edeceğinize siz karar vermelisiniz.Bunu yaparken de bu üniversiteleri araştırmalısınız. Sitelerinden derslere giren akademisyenlere , bu akademisyenlerin yaptıkları işlere ve yetkinliklerine bakabilirsiniz. Üniversitenin sunduğu avantajlara, burs imkanlarına, yurt dışı bağlantılarına, yabancı dil seçeneklerine göz atabilirsiniz. Önemli olan sizin bölümde kendinizi ne kadar geliştirdiğiniz. En iyi üniversiteye sadece elinde kitapla gidip gelen bir öğrenci kesinlikle iyi bir avukat olamaz! 
Her mesleği severek yapmak gerekir. Ancak insana dair kararlar alınan, hayatları değiştirebilen mesleklerde insanlara karşı kesinlikle eşit ve adil bir bakış açısına sahip olmak gerekir. Yani insanlara hangi kültürden hangi dilden hangi ırktan hangi dinden diye bakılmaksızın eşit yaklaşmayı bilmek, öğrenmek gerekir.
Fakülteye Girdiğinizde Ne Yapmalısınız;
  • Bol bol kitap okuyacaksınız. Hem de bu kitaplar ciddi ders kitapları olacak. Bunları hem okuyacak hem anlayacak hem muhakeme yapacaksınız. Bu yüzden hızlı okuma tekniklerini öğrenmeniz sizin yapmanız gereken ilk ve en önemli aşama. Böylece daha kısa sürede daha fazla kitap okuyabilir ve anlayabilirsiniz.
  • Derse devam zorunluluğu olsun veya olmasın siz derse devam etmelisiniz. Not almalı, yapılan yorumları değerlendirmeli ve kanunlarla örtüştürmelisiniz.
  • Sınıfta size sadece teorik bilgi verilmez ve sınavda ezber cevaplar istenmez. Sizden yorum yapabilmeniz istenir. Bu yüzden konuya gerçektem hakim olmalısınız, okulda kalmadan bol bol araştırmalı ve okumaya devam etmelisiniz.
  • Okulda çevrenizi de geniş tutun. Selamlaşın, ortamlarda bulunun, insanları tanıyın çünkü sizin işiniz insanlarla olacak:) Hem belki ilerde çok ciddi bir çevreniz olmasının ilk adımlarını üniversitede atmış olursunuz.
  • Akademisyen olarak devam etmek isteyebilir veya  uluslararası firmalarda çalışmak isteyebilirsiniz. Bu yüzden mutlaka İngilizcenizi geliştirin, bu size ilerde ciddi farklar atmak için yardımcı olacaktır.
  • Seminerlere, kurslara, etkinliklere katılın hatta siz kendinize göre bir grup kurup kendiniz bu etkinlikleri düzenleyin:)
  • Avukatlık yapmak isteyenler için okumak kadar yazmak da önemlidir. Bu yüzden dilekçe yazmayı, bunları incelemeyi kendinize günlük bir iş olarak edinin. Mezun olduğunuzda kendinizle gurur duyacaksınız;)
  • 3. ve 4. sınıflarda staj yapmaya başlayın. Okul hayatındaki bilgileri gerçek hayata uyarlamayı öğrenmeye ne kadar erken başlarsanız sizin için o kadar iyi olur:)
  • Üniversitenin tadını çıkarmayı sakın unutmayın çünkü o sıralarda bir daha oturamayacaksınız!


15 Ağustos 2015 Cumartesi

Diplomalı Diyetisyen Olmak İçin;)



Sayısal bölüm öğrencilerinin merakla beklediği bölüm " Beslenme ve Diyetetik":) Sağlık bilimleri arasından son yıllarda ciddi ilgi gören bir bölüm. Bölümle ilgili, diyetisyenlik mesleği ile ilgili yaptığım araştırmaların özetini, sonuçlarını sizlerle paylaşıyorum. Konu ile ilgili bilgilendirmenin ardına da hala bu bölümle ilgileniyorsanız sayfanın sonundaki önerilerimi de dikkatle okumanızı rica ediyorum:) Keyifli okumalar:)

Diyetisyen Kimdir?

Bu bölüme giren öğrenciler 4 yıllık eğitim sürecinden sonra başarılı olmaları halinde "Diyetisyen" Ünvanı alarak  mezun olacaklardır. Diyetisyen; Beslenme ve diyetetik alanında eğitim almış, bireylerin ve toplumların beslenme alışkanlıklarını değerlendirerek onlara uygun diyet tedavisini planlayan, uygulayan ve bu konularda eğitim yapan kişidir. 

Beslenme ve Diyetetik Bölümü Okumak İçin Gereken Nitelikler Nelerdir?

Öncelikle bu bölüm YGS-2 ve MF-3 puanları ile öğrenci alan sayısal bir bölümdür. Tüm sağlık bilimlerinde olduğu gibi Beslenme ve Diyetetikte de fen ve matematik derslerine hakimiyetin iyi olması gerekiyor.
İnsanla uğraşılan her bölüm zordur. Bu yüzden insanları sevmek gerekir:) Yani insandan kaçan, kimseyle muhattap olmak istemeyen arkadaşların bu bölümden uzak durmasını önemle rica ediyorum!:) İletişim becerisine sahip olmanız ya da bu beceriyi geliştirmeniz gerekli iyi bir diyetisyen olabilmek için:)
Bilimle ilgilenmeniz, gelişen dünyayı takip etmeniz de önemli. Çünkü hangi besin kaç kalori, hangi vitamin neye iyi geliyor bunu diploması olmadan da her insan internetten öğrenebilir;) Sizin araştırmacı ve üretken olmanız bu bölümde avantaj sağlayacaktır..
Bilimsel verileri takip etmek için de İngilizce bilmeniz gerekiyor. Bu yüzden İngilizce öğrenmeye istekli olmanız size bir artı kazandıracaktır.

Beslenme ve Diyetetik Bölümünde Okutulan Dersler Nelerdir?

İnsan ve gıdayı tanıtan her ders okutuluyor bu bölümde. Temel Kimya, Biyoloji, Psikoloji, Matematik, Sosyoloji, Beslenme İlkeleri, Anatomi, Yönetim Ekonomisi bölümde görülen derslerden.
Ayrıntılı bir şekilde okutulan dersleri görmek için üniversitelerin sitelerinden 4 yıllık ders planına bakabilirsiniz.
Bölümde hem teorik hem de uygulamalı eğitim yapılmaktadır. Yani işin mutfağında da yer alıyorsunuz:) 4. sınıfta da staj yaparak mesleğinizi pratik yaparak öğreniyorsunuz..

Beslenme ve Diyetetik Bölümü Mezunları Ne Yapar, Nerelerde Çalışır?

Diyetisyenler insan ve gıdanın olduğu her alanda çalışabilirler. Kamu kurum ve kuruşlarında veya özel sektörlerde çalışmayı tercih edebilirler. Diyetisyenler tek başlarına muayenehane açma hakkına sahip değiller ama bir doktorla birlikte çalışabilirler;


  • Yataklı tedavi kurumları (hastaneler), tıp merkezleri, ana-çocuk sağlığı merkezleri,
  • Özel bakım merkezleri (huzurevi, çocuk yuvası, rehabilitasyon merkezleri),
  • Yemek hizmeti bulunan bütün iş yerleri ve kurumlar (okullar, kreşler,askeri kurumlar),
  • Yiyecek-içecek üretimi ve satışı yapan kuruluşlar (yemek fabrikaları, oteller, restorantlar, kafeteryalar, hızlı hazır yemek sevisi),
  • Eğitim ve araştırma faaliyetleri (üniversiteler, projeler, AR-GE kuruluşları),
  • Uluslararası sağlık ve beslenme kuruluşları (FAO, WHO,UN ve UNICEF),
  • Beslenme ile ilgili resmi kuruluşlar ve bakanlıklar (Gıda Analiz Laboratuvarları, Sağlık Bakanlığı, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı),
  • Fitness ve spor merkezleri/kulüpleri,
  • Özel beslenme danışmanlık merkezleri,
  • Özel sağlık ve eğitim kampları (sporcular, diyabetliler, engelliler vb. kampları),
  • Besin-ilaç endüstrisi (doğal ürünler, beslenme destek ürünleri, bebek-çocuk mamaları)
  • Medya kuruluşları (televizyon, radyo, dergiler, gazeteler)

Matematik Öğretmeni ve Öğrenci Koçu'ndan Küçük Öneriler:)
Okumak istediğiniz üniversiteyi ve bölümü puanınızla değil kalbinizle ve aklınızla seçtiğinizde çok daha başarılı ve çok daha mutlu olursunuz. Her işin zor yanları vardır, işinizi severek yaparsanız bu zorluklarla mücadele ederken yine de mutlu ve sağlıklı bir hayata sahip olursunuz.  Sevmediğiniz bir iş yaparsanız en basitinden  i zaten zor olan sabah uyanmak bile dünyanın en ağır işkencesine  dönüşür! Bu yüzden bölümlerle ilgili temel bilgilere göz atmakla kalmayın kendi araştırmalarınızı yapın lütfen;)



  • Üniversitede sadece derse girip çıkmayın ekstra zaman da harcayın, kendinizi geliştirin. Mutlaka  bir yabancı dil öğrenin.
  •  Notlarınızı yüksek tutarsanız ÇAP veya yan dal yapma şansı elde edersiniz. İlginiz varsa Psikoloji ile ÇAP yapmanızı tavsiye ederim. Özel üniversiteler bu açıdan daha avantajlı oluyor, çok daha kolay bir şekilde iki bölüm okuyabiliyorsunuz. Bunun şartlarını bilerek üniversiteye başlarsanız daha emin adımlarla ilerlersiniz. Tabii ki özel üniversite düşünen arkadaşlar maddi olarak koşullarını düşünerek hareker etmeliler. 
  • Ayrıca İngilizcenizi geliştirirseniz ve notlarınızı da yüksek turarsanız devlet bursu ile yurt dışında Erasmus yapabilirsiniz. Bu da size farklı bir ülke kültürü tanıma ve dilinizi geliştirme şansı sunar, oradaki projelerde yer alırsanız bölümünüz hakkında da kendinizi gelişirsiniz. 
  • Bölümden mezun olduktan sonra akademik çalışmalara üniversitede devam edebilirsiniz. 2 yıllık yüksek lisans yaptığınızda "Uzman Diyetisyen" ünvanına sahip oluyorsunuz.
  • Devlet veya özel üniversite tercih edebilirsiniz bu sizin beklentilerinize bağlı. Bu yüzden üniversiteleri ve avantajlarını araştırmalısınız. Eğer iyi bir sıralama yaparsanız bu bölümün kurucusu olan  Hacettepe Üniversitesi'ni listenin başına yazmanızı tavsiye ederim:) Başarılar diliyorum:)

14 Ağustos 2015 Cuma

"Mimar Olmak İstiyor Musun?"


Okul yıllarında ne yazık ki meslekler konusunda yeterince bilgilendirilmiyorsunuz. Lisenin sonuna geldiğinizde  de hangi meslek daha popüler hangi meslek kulağa daha hoş geliyorsa onu yapmak istediğinizi söylüyorsunuz. Peki gerçekten istiyor musunuz? 
İşinde başarılı insanlara bu meslekleri neden seçtikleri sorulduğunda hep küçüklüklerine dair örnekler verirler. "Mühendis oldum çünkü çocukluğumdan beri evdeki her makinanın nasıl çalıştığını merak ederdim, elimden tornavida düşmezdi..","Öğretmen oldum çünkü çocukken oyun oynarken bile bu rolü alırdım:) hem paylaşmayı, öğretmeyi seviyorum..", "Futbolcu oldum çünkü çocukluğum sokakta top oynayarak geçti, daha ilkokulda okul takımındaydım!" vb . Siz ne yapardınız ve ilerde ne yapmak istersiniz?
Bu yüzden kendinize hedef olarak belirlediğiniz meslekleri araştırmalısınız ve size uygun mu değerlendirmelisiniz.  Nedir? Hangi alandan sınava girilir? Hangi becerilere sahip olmak gerekir? Çalışma alanları nelerdir? bu ve benzeri sorularla size uygun mu bakmalısınız..
Okullar sizi bilgilendirmiyor diyorum ama sizler de imkanlarınızı kullanmıyorsunuz. Her biriniz elinizin altında akıllı telefonlar ve internet var. Bunu kendiniz için yararlı olacak şekilde kullanabilirsiniz;) Ben sizlere biraz bilgi vermek amacıyla araştırdım ve yazdım , lütfen siz de ilgilendiğiniz alanları araştırın. Okuyun, öğrenin..Bu meslekleri icra edenlerle görüşme imkanınız varsa bu şansı değerlendirin. Üniversitelerin sitelerine girip bölümün misyonunu ve vizyonunu, ders planını öğrenin. Bu araştırma size kendinizle ilgili de ipuçları verecektir ve belki de hedefinize daha şevkle sarılmanızı sağlayacaktır! :) 
İlk mesleğimiz " Mimarlık":) Okuduktan sonra daha da hevesle çalışacağınızı umuyorum;)
Mimarlık Nedir?
İnsanların yaşamını kolaylaştırmak ve barınma, dinlenme, çalışma, eğlenme gibi eylemlerini sürdürebilmelerini sağlamak üzere gerekli mekanları,, işlevsel gereksinmeleri ekonomik ve teknik olanaklarla bağdaştırarak estetik üreticilik ile inşa etme sanatıdır. 
Mimarlık mesleğinin kapsamına dini yapılardan saraylara, bir kentin dokusunu oluşturan basit konut tiplemelerine kadar her türlü açık ve kapalı mekân ve çevre(Peyzaj mimarlığı) girer.
Mimarlık ve yapı sektörü birbiriyle direkt ilgilidirler. Bunun yanında bu mesleğin mensupları;inşaat mühendisliği, makina mühendisliği, elektrik mühendisliği, peyzaj mimarlığı ve iç mimarlık gibi disiplinleri yönlendirerek sağlıklı bir çalışma ortamı oluşturur, ortaya bir proje çıkması için gerekecek sistemli organizasyonu yaparak, bu disiplinler tarafından planlanan, tasarlanan ve üretilen çeşitli ölçek ve kapsamdaki projelerin organizasyonu yapar.
Mimarlık okullarından mezun olanların, mesleğin ilgi alanının çok geniş bir yelpazeyi kapsaması nedeni ile, birbirinden çok farklı alanlarda çalışabildikleri gözlemlenmektedir;
 Mimarlar proje oluştururlar ve aynı zamanda bu projelerin tefrişlerini de mimarlar oluştururlar. Pek çok konuda uzmanlaşabilirler. Bir mimar mobilya konusunda uzmanlaşarak mobilya ile alakalı bir iş yapabilir. Ya da aydınlatmayla alakalı uzmanlaşabilir ve bu alanda bir iş yapabilir. Bir televizyon stüdyosunda veya bir tiyatro sahnesinde bile mimarların işleri olabilir. Mesela senaryoya göre oyunun arka planını mimar tasarlayabilir ve oradaki renklere karar verebilir. Çünkü genelde insanların gözüyle gördüğü şeyi mimarlar çok daha iyi görür. Bu yüzden mimarların hemen hemen her iş alanında çok fazla yeri vardır diyebiliriz.


Mimarlık Okumak  İçin Gerekli Olanlar Nelerdir?
Öğrencilerin çizime karşı ilgi ve yeteneklerinin yanında, fizik ve matematik konusunda da belirli bir başarı seviyesine gelmeleri gerekiyor. MF puan türüyle seçilebilen mimarlık mesleği, belli bir sayısal zeka gerektiren önemli bir alandır. Çok fazla hesaplama ve geometrik çalışmalar içerir. Sadece iyi çizim yapmak, mimarlık dalı için yeterli olmayacaktır. Mimarlık eğitimi veren üniversiteler, tercih sıralamasında da 7. sıraya yükselmiştir. Öğrenciler, çevreleri sayesinde bilinçlenmekte ve istedikleri bölümleri tercih edebilmektedir. Mimarlık da ilgi çeken ve gerçekten toplumlarda ihtiyacımızın olduğu yoğun çalışmalar gerektiren bir meslektir.
Mimarlık Okurken Hangi Dersleri Göreceksiniz?
 Temel tasarım derslerinde yapı ve yapıyı planlamadan tamamen bağımsız olarak gördüğünüzü tamamen kağıda aktaracak şekilde eğitimler alırsınız. Kara kalem çalışmaları yaparsınız. Daha sonra teknik çizim dersleri gelir. Teknik çizim derslerinde göreceğiniz eğitim çok önemlidir çünkü sizin daha sonra göreceğiniz projelerde, teknik çizim derslerinde gördüğünüz eğitimler uygulanır. Daha sonrasında mimariye giriş ve mimarlık tarihi dersleri göreceksiniz. Bunların hepsini toparladıktan sonra proje dersleriniz başlayacak. Proje derslerinin eğitim süreci, dönem başında size verilen proje konusu ile başlar. Bu proje konusuna bağlı olarak eskizler yapmaya başlayacaksınız. O eskizleri hocalarınız kontrol edecek ve final dönemine kadar her hafta bir yanlışınız varsa hocalarınız onları düzeltecekler. Projeyi geliştirme açısından ne yapacaksanız onları size gösterecekler ve değerlendirecekler. 
Bunun dışında bilgisayar destekli tasarım dersleri alacaksınız. Autocad bizim hayatımızın her alanında kullanacağınız bir bilgisayar programıdır. Autocad’in çok fazla avantajı vardır ama herkesin bildiği bir yanlış vardır: Autocad projeyi çizmez, projeyi yine oturup siz çizersiniz. İyi bir Autocad kullanıcısı olabilmek için de teknik çiziminizin ve el becerinizin çok iyi olması gerekir. Çünkü orada kullandığınız teknik de yine sizin kendi tekniğinizdir. Autocad’in dışında 3D Max gibi birçok program öğreneceksiniz. Ondan sonra akıllı binalar dersi göreceksiniz. Mekan bilgisi, statik ve betonarme(fizik temelli derslerdir) dersleri göreceksiniz. Yani mimaride hemen hemen küçük bir çiviye kadar hemen hemen her şeyi anlatan dersleri tek tek göreceksiniz. 
Sevdiğiniz işi başarı ile yapabilmeniz dileğiyle:)