4 Eylül 2018 Salı

Öğrencinin Dilinden Öğrenci Anlar -6

'İnsanlar öğrenme dürtüsüyle doğarlar. Öğrenmeye karşı merak ve bundan duyulan zevk insanın doğasında vardır. Bunlar bebeklikten başlayarak zamanla yok edilir.' W.E.DEMING
 
Öğrenme, sadece sınav zamanları değil hayatın her anında bizimle birlikte olan bir dürtü. Kimi zaman başka uğraşlar ön plana çıktığı için sessizleşse de o hep bizimle. Sınav zamanı ise her şeyi sessize alıp öğrenme dürtümüzü ön plana çıkarmalıyız. Sizin şu an yürüyeceğiniz yolda çok değil geçen yıl yürüyen bir arkadaşınızla sohbet ettik. Onun bu yolculuğunda nasıl bir çalışma tarzı izlediğini, neler yaptığını ve yapmadığını konuştuk. Öğrenci tavsiyelerinin sizler için çok önemli olduğunu düşünüyorum, sizi motive etmesini ve yolunuzda küçük bir ışık olmasını diliyorum. Unutmamanızı istediğim şey ise bu sadece bir kişinin yolculuğu; bu okuduklarınızı birebir uygulamanız için değil kendi tarzınızı oluştururken destek olması için sizinle paylaşıyorum:) 

Merhaba Sare; seni tanımak isteriz, bize kendini anlatır mısın? 
İsmim Sare Büşra, stud blog hesabım @sarestudies ve beni burada Sare diye tanırlar :) 18 yaşındayım ve İstanbul’da yaşıyorum. 

Sare Büşra öncelikle röportajı kabul ettiğin ve sınav sürecindeki arkadaşlarına yardımcı olmayı kabul ettiğin için teşekkür ederim. Öğrencilerin şu an seninle ilgili en çok merak ettikleri şey YKS’den kaç puan aldın, sıralaman ne, hangi üniversite ve bölümü kazandın?
Ben teşekkür ederim. YKS’ye dil alanından girdim, ilk senemdi ve yerleştirme puanım 413, sıralamam 9.2bin bandında geldi. 4. tercihim olan Bursa Uludağ Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği bölümünü kazandım. 

Çalışmalarının karşılığını aldığın için mutlu oldum ve seni gönülden tebrik ediyorum. Okul hayatından biraz bahseder misin, nasıl bir öğrenciydin?
Aslında öğrencilik hayatımda hep kendi halinde, sessiz bir tiptim. İlkokul ve ortaokulda bu hep böyleydi ve ders çalışmak, bir şeyler okuyup karalamak hoşuma giderdi. Liseye geçerken daha heyecanlıydım; yeni dersler ve yeni şeyler öğreneceğim için. Lise hayatımı da çok sevdim. Orada da sessiz birisi olsam da edindiğim arkadaşlıklar, hayat dersleri ve eğitim-öğretim bana çok çok şey kattı. Sürekli çalışmazdım aslında ama dersi derste öğrenmeye çok önem verirdim ve sınavlara en iyi şekilde hazırlanmaya çalışırdım. Nitekim YKS için de bu böyle oldu. 

Peki hedefini belirlemen ve bölümünü seçme sürecin hakkında konuşalım. Bunları ne zaman ve nasıl yaptın? Yoksa puanına göre yer seçenlerden mi oldun?
Hedefimi 8. sınıfta belirledim. Liseye geçme döneminde bölümüme bile o zaman karar vermek istedim çünkü bir nevi lisemi de buna göre seçecektim. 7. ve 8. sınıfta İngilizcem sınıf ortalamasına göre çok iyiydi, sürekli arkadaşlarımı çalıştırırdım. O zamanlarda bile internette İngilizce okuduğum, izlediğim şeyleri anlayabiliyordum. Öğretmenime olan hayranlığımla birlikte İngilizce Öğretmenliği okumak istediğime karar verdim. Tercihlerimi ise tamamen isteğime göre sıraladım. :)

Kendini keşfetmen ve zamanında doğru hedefler koyman sayesinde isteyerek bir bölüm okuyacaksın. Bu önemli adımı belirledikten sonra sınava hazırlanma stratejin de ortaya çıkmış aslında. YKS’ye nasıl hazırlandığını bizimle paylaşır mısın?
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki ilk senemdi ve hiçbir ek destek almadım. Dershane, özel ders vs. çünkü bir sağlık problemim yüzünden okuluma da 1 ay geç başladım ve dershane gibi bazı fırsatları kaçırmış olduğumu düşünüp kedi çabalarımla çalıştım. Ekim-Kasım gibi başlayıp günde sıkılana kadar çalışmaya alıştırdım kendimi ve bir zamandan sonra baktım ki alışkanlık olmuş. Çalışma programım 4-5 saat olarak değişiyordu. Okulda bol bol konu çalışıp veya test çözüp evde de tekrar test veya deneme şeklinde çalışıyordum. Hafta sonları ise mutlaka ödevim olurdu onlar sayesinde çalışırdım. Sömestr tatilinde 1 hafta okulda kursum vardı ve her gün kurstan 3 saat önce en yakın arkadaşımla erkenden gidip sessiz sınıfta bol bol soru çözerdik. Kendimize hep hedefler koyardık ve o tatil boyunca kitaplar bitirip yüzlerce soru çözdük. O motivasyon ile aşırı verim aldım. 

Hedefini bilmek seni öyle motive etmiş ki kendi çalışma tarzını oluşturmanı sağlamış. Hayatını buna göre organize etmen de sana başarıyı getirmiş. Özellikle öğrencilerin kendi sınırlarını aştığı tatil dönemlerini sen en iyi şekilde değerlendirmekle kalmamış kurs öncesi de kendine çalışma alanı ve saatleri oluşturmuşsun. Peki bu çalışmaları bir plana göre mi yoksa rastgele mi yaptın?
Hem programlı hem de serbesttim sanırım. Aylık programlara uyamıyordum, onun yerine haftalık veya daha çok günlük programlarla çalışmayı sevdim. Mutlaka Matematik, Türkçe/Sosyal çalışıp İngilizceye geçerdim. Konu olarak veya soru olarak hedefler koyarak programımı buna göre ayarlardım. Bunda da hiçbir yardım almadım. 

Aslında rastgele çalışma olarak nitelendirdiğin kısım senin bir çalışma tarzı oluşturduğun için hep çalışmaya motive olman. O da gizli bir program gibi zihninde😊Sonrasında da programını gerçek şekilde oluşturmuşsun. Bir Dil öğrencisi olarak Matematik çalışıyor olman da ilgimi çekti, bunun sana faydası oldu mu?Sayısal ve Sözel derslere çalışma şeklin nasıldı?Hangi kaynaklardan faydalandın?
Ben matematikten hiçbir zaman nefret etmedim ve bu bana birazcık avantaj olarak geri döndü. Temelim az çok vardı, öğretmenimin anlatışına ve tüm emeklerine minnettarım, o sevdirdi bana. Konuyu ondan anlar, soru çözme taktiğini ondan öğrenip daha sonra öğretici kitaplardan tekrarını yapıp bol bol soru çözerdim. Bu şekilde “Asla anlamıyorum” dediğim konular en sevdiğim konular haline gelmeye başladı. Türkçe dışında sözel derslerle ise pek aram yoktu. Dürüst olmam gerekirse de örneğin Tarih, hiç sevemedim. YKS sistemi açıklandığında sosyal dersleri sınavdan kaldırıldığında çok sevinmiştim ve çalışmayı bıraktım doğal olarak. O günden sonra sistem tekrar değişse bile çalışmalarımda sosyale çok yer vermedim, ısınamadım tekrar. Bunun pişmanlığını azıcık yaşıyorum sanırım birazcık ama:)
Türkçe: Limit, TestOkul, İsabet, Fen Bilimleri, Sıradışı, Analiz
Matematik: Karekök, Yayın Denizi, Birey, Tandem, Sonuç, Simya ve birçok yayının pdf denemesi
Sosyal :Youtube konu anlatım kanalları, Testokul ve Palme(Coğrafya); Limit, Delta, Kültür ve Sıradışıanaliz (Tarih); Delta ve Kültür(Felsefe)
İngilizce: YDSPublishing, Influence ve Impact setleri, ELS, Dilko, İrem, Pelikan ve birçok farklı pdf deneme ve testler, makaleler…

Zor bir sınav süreci oldu sizin için. Değişikliklere ne olursa olsun adapte olmak gerekiyor söylediğin gibi, ÖSYMye karşı değil dediklerine göre hazırlanmak gerekiyor. TYT ve AYT diye bölerek mi yoksa birlikte mi çalıştın?
Aslında dediğim gibi her gün hepsine mutlaka çalışıyordum ama bazen örneğin bir hafta boyunca belli bir hedefim varsa (“Şu konuyu bir türlü anlayamadım, anlamam gerekiyor” gibi) sadece ona odaklandığım da oluyordu. Ama yine de hepsini beraber yürütmek gerekiyor ki arkada kalmasınlar. Çünkü unutmak peşimizi bırakmıyor...

Ne zaman deneme çözmeye başladın? Denemeleri nasıl değerlendirdin?
Üniversite sınavına hazırlanan bir öğrenci olarak, deneme çözmeye o kadar alışkınım ki ne zaman başladığımı inanın hatırlamıyorum...Ama netlerimin yükseldiğini hatırlıyorum ve her denemeden sonra yanlışlarımı kontrol edip doğrusunu gerçekten anlamaya çabaladım. Denemelerin amacı zaten neyi yapıp neyi yapamadığımızı görmek ve onları da öğrenmektir bu yüzden ileriki programlarımı o yanlışlar üzerine hazırladım.

Çok zorlandığın dersler oldu mu, onlarla nasıl başa çıktın? Takıldığın netler vb için nasıl çözüm ürettin?
Evet herkes gibi çok zorlandığım zamanlar oldu; bazı konuları, bazı soru tiplerini hiç anlayamadığım oldu. Her şeyin öğrenerek yapıldığını, hiçbir şeyin zekayla olmadığını bildiğim için sorun yaşadığım her şeyi öğrenmeye adadım kendimi. Yeri geldi boş derslerde dakikalarca soru anlatımı dinledim, yeri geldi öğle tatillerimde sadece hocaların peşinden koştum, kütüphanede yer kovaladım... Üzerine gidince her şeyin öğrenilip yapıldığını, çabalayınca olduğunu gördüm.

Seni azminden dolayı takdir ediyorum. Bilmediklerini fark etmek, bunları es geçmeyip öğrenmeye çalışmak ve doğru şekilde zaman ayırmak gerçekten çok önemli. Peki nasıl motive oluyordun? Moralin bozulduğu, yorulduğun zamanlar oldu mu ve böyle anlarla nasıl başa çıktın?
Evet bazen dibe çöktüğüm zamanlar olmadı değil. “Yapamayacağım galiba, olmayacak” diye düşündüğüm zamanlar oldu ve hep ailemi düşünerek kendimi motive ettim. Onların üzerimdeki emeklerini düşündüm hep, bende ışık görüyorlardı çünkü ve bu beni gerçekten ve gerçekten motive ediyordu. Onlar için değerdi.

Bizimle yaptığın içten paylaşımlar için sana çok teşekkür ederim Sarecim. Dilerim ki bu çalışma azmin seni hiç bırakmaz ve hayatta istediğin her şeye ulaşırsın. Senin şu an mutlu ve istediğine ulaşmış bir öğrenci olarak bu yolda yürüyecek arkadaşlarına tavsiyelerin olur mu?
Özellikle 11. ve 12. sınıflara tavsiyemdir; işin ciddiyetini kavrayın. Nolursunuz bunun çocuk oyuncağı olmadığını anlayın. Hayallerinizin, ailelerinizin sizden beklentileri var. Şu an zamanınız varken çalışın, bu size bir şey kaybettirmeyecek. Şu an bulunduğum noktadan size söylüyorum ki, ÖSYM’nin o sayfasını açıp kazandığınız okulu, bölümü görmek harika bir duygu. Lütfen basite almayın ve düzenli çalışın. Eğer izin verirseniz
hayalleriniz sizi çok güzel yerlere götürecek 😊

Sare Büşra'ya tebrik ve teşekkürlerimi iletiyorum tekrar. Her birinizin böyle güzel hikayeleri olmasını diliyorum:)

instagram: zynpbnck , 40netmatematik
youtube: Eyüp B. (Matematik ve Geometri videoları)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder