4 Ağustos 2018 Cumartesi

ÖZ DENETİM

Öz denetim, kişinin kendi davranışlarını kontrol etmesi, dürtülerine karşı koyabilmesi ve isteklerini bir süre erteleyebilmesidir. Yani kişinin düşünce, dürtü ve duygularının üzerine çıkabilme becerisidir. Bu beceri insanda  sonradan gelişir. Bir bebek eline aldığı her şeyi ağzına atarken, zamanla nelerden uzak durması gerektiğini öğrenir. Peki öğrenemezse ne olur? Walter Mischel’in dünyaca ünlü “Marshmallow Testi” 4 yaşındaki bir grup çocuğa uygulanıyor ve yıllara yayılarak gözlem devam ediyor. Çocuklarla  tanışılıp güven aşılandıktan sonra, çocuklar odaya alınıyor ve bir şekerlemeyle yalnız bırakılıyorlar. Şekerlemeyi yemek istediklerinde zile basacaklar ama basmayıp beklerlerse ikinci bir şekerlemeleri olacak ve ikisini birden yiyebilecekler. (Bizim için çok kolay görünen, beklenebilir diyeceğimiz süre 4 yaşındaki çocuklar için inanılmaz uzun ve şekerleme de bir o kadar karşı konulmaz bir nesne) Mischel teste tabii tuttuğu çocukları zamanla inceliyor(10 yıl sonra...20 yıl sonra) ve kendi isteğiyle şekerlemeyi yemeyen yani hazzı erteleyen , duygularını kontrol edebilen çocukların ileriki hayatlarında birçok alanda diğerlerine göre çok daha başarılı olduklarını gözlemliyor. Bu çocukların akademik başarısının, üniversite sınavındaki sonuçlarının daha yüksek, sosyal becerilerinin iyi, daha az madde bağımlısı, obeziteye karşı dirençli, stresle mücadele edebilen, insanlarla daha iyi ilişki kurabilen bireyler olduklarını gözlemliyor.

Yapılan araştırmalar gösteriyor ki kendi davranışlarını kontrol etme becerisi insanlar arası ilişkilerde ve duygu denetiminde de önemli paya sahiptir. Öz denetim yapabilen çocuklar, yaşıtlarına göre daha az öfkelenir, daha az kaygılanır, daha rahat empati yaparlar. Çocuklar öz denetim kazanamazsa neler olur? Alışverişe gittiğinde gördüğü her şeyi almak isteyen, alamadığında öfke nöbetlerine giren bir çocuk olur. Okula başladığında dürtülerini ve duygularını kontrol edemediği için arkadaşlarına saldıran, onları ısıran bir ilkokul öğrencisi olur. Daha ileri gittiğimizde hayallerine ulaşmak için gireceği sınava çalışmak yerine sosyal medyadan kopamayan bir lise öğrencisi olur. Bunun ilerisinde hedeflerini gerçekleştirememiş, sevmediği işi yapan , insanlarla iletişim kurmakta zorlanan, kötü alışkanlıklarına dur diyemeyen mutsuz bir yetişkin olur.

 Şanslıyız, çünkü bunu hala değiştirebiliriz. İrademizi güçlendirebiliriz. Karar verme ve irademiz beynimizin ön lobunun kontrolünde gerçekleşir. Her birimiz güne %100 şarj  olmuş bir irade gücü ile başlarız. Gün içinde yaptığımız her şey irade gücümüzü azaltır veya tüketir. İrademizi doğru kullanmak için neler yapmalıyız? Öncelikle iradenin ne olduğunu hatırlayalım, uzun süreli hedeflere odaklanırken kısa süreli bizi cezbeden şeylerden kaçınmaktır irade. Demek ki ben güne başlarken öncelikle kendime şunu sormalıyım; Bugün neler yapacağım? Ben her şeyi yazan biriyim ve bunun inanılmaz faydasını görüyorum. Beynimizin her şeyi saklamasını bekleyemeyiz, akıllı telefonunuza not alabilir hatırlatmalar koyabilir veya not defterinize “Yapılması Gerekenler Listesi(To Do List)” diyerek gün içinde yapacaklarınızı yazabilirsiniz. Böylece günün planlamasını hızlıca yapabilir, gerekli ve daha az gerekli işlerinizi görebilirsiniz. İrademiz zamanla zayıflar bu yüzden o en güçlü anlarını “Önemli İşler” diyeceğimiz o günün yapılması gerekenlerine ayırmalıyız. Önce Matematikten konu dinleyip soru çözme görevimizi   yapmalı sonra irademizi de kendimizi de dinlendirmek için sosyal medyada zaman geçirmeliyiz, ardından yine yapmamız gereken 2. işe yönelmeliyiz. Bunun yanında irademizi güçlü kılacak, destekleyecek önemli şeylere dikkat etmeliyiz. Uyku hormonlarımızın çalıştığı, vücudumuzun yeni güne hazırlandığı çok önemli bir evre. Bu yüzden uykumuzu iyi almalıyız, uykusuz kalırsak irademiz zayıflar hafif bir sarhoşluk hali gibidir uykusuzluk ve kontrolümüz zayıflar. Bu yüzden gerekirse gün içinde 20dklık bir uyku sizin verimliliğinizi artıracaktır.

Bunları uygulamayı kolaylaştırmak için de yapılması gerekenler var; 1. Çevrenizi cezbedicilerden arındırın! Telefonunuz, gelen mesajlar ve bildirimler sizin dikkatinizi dağıtıyorsa bu bir engelleyicidir. Telefonu çalışma süresince kapatabilir, uçak moduna alabilir veya odanın dışında bırakabilirsiniz. 2. Cezbedicilere ulaşmayı zorlaştırın! Telefonunuzdaki uygulamaları silebilir böylece hemen ulaşımı engellersiniz. Artık istediğinizde açıp web sayfasından giriş yaparsınız. Dizi kanallarına üye olamazsanız onları her an elinizin altında bulamazsınız. 3. Doğru davranışlarınızı pekiştirin! Ders çalıştınız, bunun olumlu yanlarını görün ve yineleyin. Ödülü gerekli görmüyorum ama sadece günün hedeflerini doğru şekilde yaparsam dizimden 2 bölüm izleyeceğim demek sizin davranışınızı olumlu yönde destekliyorsa yapabilirsiniz. Ama lütfen dizi izlemek için ders çalışmayın bu amacınıza hizmet etmeyecektir.4. Kendinizi dinleyin, odaklanın! Günün ilk saatleri veya yorgunken gözlerinizi kapatın dik oturun ve düşünmemeye çalışın. Beynimiz sürekli düşünmeye programlı olduğundan aklınıza gelen her şeyi kovmak da ön lobunuzu harekete geçicirecektir. Ve ruhunuzu sakinleştirecektir.  

Özetlersek;
İyi bir iradenin sırrı:
•Hedefini aklında tut! Göreceğin yerlere yaz.. Her sabah uyandığında kendine hatırlat..
•Tepkini bastır! Düşün, dinle, anla ve yapmak istediğini değil doğru olanı yapılması gerekeni yap.
• Hedefe doğru attığın adımları izle, gözlemle, değerlendir! Neler yaptın, neredesin, nasıl yol alıyorsun..
Hayattaki başarı mevcut durumdaki zevklerini erteleyip gerçek mutluluğa odaklanmaya bağlı. Bu yüzden ; ŞİMDİNİ DONDUR, SONRAYI ISIT! 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder